Yeni yıl ile birlikte başta elektrik olmak üzere, doğalgaz, akaryakıt, otoyol geçişleri ve

vergilere yapılan fahiş zamlar, akabinde tüm gıda ürünlerine, faturalara, ulaşım

maliyetlerine, alınan mal ve hizmetlere yansıyarak milletimizin üzerine karabasan gibi

çökmüştür. Vatandaşımız faturalarını ödeyemez, mutfakta ocağını yakamaz, evini barkını

ısıtamaz hale gelmiştir. Her geçen gün borcundan dolayı saatleri sökülen, bu nedenle enerji

şirketleri ile mahkemelik olan insanlarımızın dramını yaşıyoruz. Sadece son bir ayda borcunu

ödeyemeyip icralık olan dosya sayısı 850 bine ulaşmış durumda. 850 bin dosya demek 3,5

milyon civarı mağdur yurttaş demektir. Bugün hem o mağdur yurttaşlarımıza ses olmak hem

de bu zamlardan şikayetçi olan tüm halkımızın taleplerine sözcü olmak için buradayız.

TALEBİMİZ 1 OCAK 2022’DE UYGULANAN ZAMLARIN TAMAMEN GERİ ÇEKİLMESİ VE

MİLLETİMİZİN BİR NEBZE NEFES ALMASIDIR.

Elektrikte 150 KW üzeri kullanıma %127 zam yapan insafını yitirmiş iktidar, bu zamları geri

almak yerine KW sınırını 210’a çıkarmış ve bunu bir lütuf gibi sunarak milletimizle adeta alay

etmiştir. Dolar kurunun 8 TL’den 18 TL’ye çıkmasına ve buna bağlı olarak tüm fiyatların

artmasına seyirci kalanlar; dolar kuru 13-14 TL’ye düşünce bunu bir başarı hikayesi gibi

anlatmaya utanmamıştır. Tarafsızlığı ile birlikte vicdanını da kaybetmiş olan havuz medyası

iktidar bu masallarına güzelleme yaparak çanak tutmuştur. Biz de Adana’dan ülkeyi

yönetenlere soruyoruz; Kurun artması ile artan fiyatlar, kurun düşmesi ile neden düşmedi?

Haziran 2018 seçimi ile başlayan tek adam yönetimi ülkemizi her alanda geriye götürerek,

ekonomik bir çöküşe sürükledi. 20 yıllık Akp iktidarının ve özellikle son 3,5 yıllık tek adam

döneminin ülkemize faturası çok ağır oldu. Akp iktidara geldiğinde asgari ücretle 10 çeyrek

altın alınabiliyorken; bugün asgari ücretle sadece 3 çeyrek altın alınabiliyor. Mazot fiyatları

çiftçiyi üretemez hale getirdi. Benzin fiyatları araç sahiplerine kontak kapattırdı. Gıda

fiyatları cep değil artık can yakıyor. Evine et girmeyen vatandaş, şimdi sebzeye bile

ulaşamıyor. Halk ekmek büfelerinin önünde kilometreyi bulan kuyruklar oluşuyor.

Kısacası uçurmayı vaat ettikleri ülkeyi, uçurumun kenarına getirdiler. Çay simit hesabı ile

iktidara gelenler, milleti ekmeğe muhtaç ettiler!

Yıllardır kaşıkla verip kepçeyle aldılar. Başarısızlıklarını gizlemeye çalıştılar, suni gündemler

ile halkın gündemini unutturmaya çabaladılar. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor, algı

operasyonları vatandaşta karşılık bulmuyor. Zamların altında ezilen milletimiz sandıkta

hesap sormaya hazırlanıyor. VATANDAŞ PERİŞAN, SARAYDA İSRAF DÜZENİ HÜKÜM SÜRÜYOR

Halkın gündeminden tamamen kopan bu iktidarın döneminde, bir avuç azınlık

zenginleşirken, milletimiz her geçen gün yoksullaştı. İnsanlarımız barınmak, ısınmak,

beslenmek gibi yaşamsal ihtiyaçlarından tasarruf etmek zorunda kalırken; sarayın bütün

ışıkları açık, tüm odaları sıcak, her çeşit gıdaya, şatafata ve lükse erişim serbest. Saray

ahalisinin keyfi yerinde, onların tasarruf etmesine gerek yok, hem çok yüksek gelirleri var

hem de bütün harcamalarının faturasını milletimiz ödüyor.

Bugün kendi evini ısıtamayan, ocağını yakıp yemek pişiremeyen, çocuğuna harçlık

veremeyen yurttaşlarımızın ödediği vergilerle saray masrafları ödenmekte, israf düzeni

hüküm sürmektedir. Vatandaşın haline kör, çığlığına sağır bir iktidar ile karşı karşıyayız.

Bu iktidarın zam ve yoksulluk karnesini broşür haline getirdik ve bu tabloyu bugünden

itibaren tüm hemşerilerimizle paylaşacağız. Hazırladığımız broşürün bir yüzünde

vatandaşlarımızın kanayan yaralarını, diğer yüzünde ise iktidarımızda yapacaklarımızı ve bu

yaraları nasıl saracağımızı özetledik. Hiçbir yurttaşımız karamsar olmasın. Yaşadığımız bütün

sorunların çözümü var ve emin olun bunu birlikte başaracağız.

Millet ittifakı iktidarında ülkemizin kaynakları betona, ranta, döviz garantili ihalelere

değil; vatandaşımızın yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacaktır.