25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede en güçlü yasal dayanaklardan biri 6284 sayılı Kanundur. Bu kanun, yalnızca şiddete uğrayan kadını değil, aile bireylerini ve çocukları da koruma altına alan kapsamlı bir yasadır.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü   Bugün 25 Kasım… Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Her 25 Kasım, yalnızca takvimde bir tarih değildir; toplumların vicdanını, devletlerin adalet anlayışını ve insanlığın ortak değerlerini sınayan bir yüzleşme günüdür.   Kadına yönelen her türlü şiddet; bir insanın onuruna yapılan saldırı olmanın ötesinde, bir milletin ruhunu yaralayan, toplumsal huzuru zedeleyen ağır bir suçtur.   Neden 25 Kasım? Dünyaya mal olmuş bir acı, Birleşmiş Milletler, 1999 yılında 25 Kasım’ı resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.   Bu tarihin seçilmesinin sebebi ise 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti'nde diktatör Rafael Trujillo’ya karşı direndikleri için vahşice öldürülen Mirabal Kardeşlerin hikâyesidir.   O günden bu yana, dünya kadınlarının mücadelesi her 25 Kasım’da sembolleşir; sessiz çığlıklar duyulur, görünmeyen acılar görünür olur. Dünyanın ve Türkiye’nin Acı Tablosu.   Bugün hâlâ, dünyanın pek çok ülkesinde kadınlar en temel hakları olan yaşam hakkını dahi koruyamaz durumda. Uluslararası istatistiklere göre, dünya genelinde her üç kadından biri, hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor.   Türkiye’de tablo ne yazık ki farklı değil. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet; pek çok kadının günlük yaşamının bir parçası hâline getirilmeye çalışılıyor.   Oysa şiddet, kültürün değil cehaletin ürünüdür. Ve hiçbir toplum, kadınlarının sesi kısıldığında ilerleyemez. 6284 Sayılı Kanun: Kadının ve Ailenin Koruma Kalkanı   Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede en güçlü yasal dayanaklardan biri 6284 sayılı Kanundur.   Bu kanun, yalnızca şiddete uğrayan kadını değil, aile bireylerini ve çocukları da koruma altına alan kapsamlı bir yasadır. Koruyucu ve önleyici tedbirleriyle, mağdurun güvenliğini önceleyen önemli bir uygulamadır.   2025 İtibarıyla Şiddetin Cezaları • Kadına karşı eziyet suçu: 2–5 yıl, bazı durumlarda 3–8 yıl hapis • Cinsel saldırı suçu: 5–10 yıl hapis • Tehdit suçunda kadına yönelik işlenirse alt sınır artırılmıştır • Kasten yaralamada kadın hedef olduğunda ceza alt sınırı yükselmiştir. Cezaların artırılması elbette önemlidir, ancak asıl hedef suçun hiç ortaya çıkmaması olmalıdır.   Türkiye Genelinde Birlik ve Dayanışma 81 ilde düzenlenen etkinlikler, bilgilendirme standları, eğitimler ve söyleşiler; toplumu bilinçlendirmeye devam ediyor.   Bizler de bugün, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte; • farkındalık çalışmaları yürütüyor, • kadınların haklarını anlatıyor, • yerel yönetimlerin bu mücadeledeki önemini vurguluyoruz.   “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede STK'lar ve Yerel yönetimlerin koruyucu rolünü, hizmetlerini ve çözüm yollarını konuştuk, tartıştık, konuştuk, konutuk... Çünkü güç birliği olmadan şiddetle mücadele mümkün değildir.   Bugün, Bir Kadının Daha Sesini Duyma Zamanı. Kadına yönelik şiddet; yalnızca kadınların değil, bir ülkenin geleceğinin meselesidir. Kadın özgürse toplum güçlüdür. Kadın güven içindeyse aile huzurludur. Kadın ayaktaysa ülke ayaktadır.   Bugün, her birimizin sorumluluğu vardır: — Şiddeti normalleştirmemek, — Sessiz kalmamak, — Şiddete tanık olduğunda görmezden gelmemek, — Kadını koruyan yasaların uygulanmasını takip etmek, — Farkındalık ve dayanışmayı artırmak.   Bir Daha Asla… 25 Kasım, yaşanmış acıların tekrarlanmaması için yükselen bir haykırıştır. Bu topraklarda hiçbir kadın “kaderim” demesin. Hiçbir çocuk annesinin çığlığını duymak zorunda kalmasın. Hiçbir erkek şiddeti güç sanmasın.   Şiddetin olmadığı, kadınların özgürce nefes alabildiği bir dünya için omuz omuza, yan yanayız.   Dilber KÖSE