DOLAR 32,6033 % 0.39
EURO 34,8190 % 0.23
STERLIN 40,6496 % 0.12
FRANG 35,8988 % 0.82
ALTIN 2.499,38 % 0,60
BITCOIN 2.117.603 5.381

YAŞADIĞIM YERİN TEKERLEKLİ SANDALYEYE UYUMU

Yayınlanma Tarihi : Google News
YAŞADIĞIM YERİN TEKERLEKLİ SANDALYEYE UYUMU
0

Gerçek yazarlar(yapay zeka harici yazarlar) için sıkça kullanılan bir terim vardır; “en iyi bildiği çevreyi yazar” diye. Bu söz kısmen doğru olsa da istisnai durumları da söz konusu dur. Ben bu gün sizlere yaşadığım çevreden bahsedeceğim. Maalesef yine konu aynı konu anlayan çok yok. Anlamak istemeyenlerde empati yoksunluğu olduğunu düşünüyorum. Tıpta empati yoksunluğu birkaç psikolojik sorunun habercisidir ama ben bunun psikolojik bir sorundan ziyade bir umursamazlık, vurdumduymazlık olduğunu düşünüyorum.

Yaşadığım ilçe ve mahalle bana göre ülkemizin en yaşanabilir yerlerinden birisi. En azından engelli bir birey olarak benim için öyle. Düz ve denize yakın olması çok güzel. Denize giremesem de denizin o sonsuz mavili ilham kaynağı sunan halini izlemek, dinlemek ve koklamak harika. Öte yandan evimden denize ulaşma süreciyse biraz zorlu.

Sosyal medyada beni takip edenler bilir ama takip etmeyenler için, 17 yıllık akülü tekerlekli sandalyem bozuldu ve yaptığım araştırmalara göre de -modeli geçtiği için- tamir edilemediğini öğrendim. Hal böyle olunca da yeni bir akülü tekerlekli sandalye arayışına başladım. Uzun bir arama sürecinin ardından da Fulmaks adlı markanın araçlarını gördüm ve 7860 modelini satın aldım. Fiyatı biraz yüksek olmasına rağmen kalite olarak da beklentilerimi karşıladı. Ama şunu da belirteyim ki bir SP’li olarak araçta birkaç ufak modifikasyon yapmam gerekti ve bunları sağ olsun kardeşim benim için yaptı. Aracım Alman tasarımlı, ABD motorlu ve Bursa’da fabrika montajlı. Yedek parça sıkıntısının olmadığı firmanın en büyük iddialarından birisi. Bir diğeriyse 3 yıllık koşulsuz iade ve garanti sunması. Ayrıca aracın fiyatında KDV de yok. Fakat taksitlendirmede bir miktar vade farkı var.
17 yıllık aracıma göre kullanımı farklı olduğu için alışma süreci evde kavgalı geçiyor. Yeni aracım -tahminen- ağırlığından ve tekerlekleri yeni olduğundan dolayı geçtiği yerdeki halıları topluyor ve ayrıca kafamda henüz aracın genişliğini yerleştiremedim için kapılara ve duvarlara çarpıyor. Tüm bunların dışında bana kalırsa en büyük sorun tekerlekli sandalyemle dışarı çıkınca başlıyor.

Geçtiğimiz pazar günü kardeşim Oğuz ve dostum Remzi ile beraber dışarı çıktık. Annemin ve bir diğer dostum Mehmet’in aracıma taktıkları tank lakabının sadece görünüşü için geçerli olduğunu fark ettim. Aracım dış görünüşünün aksine son derece kibar ve narin bir güce sahipti.
Kaldırımların güya rampalarından inmek de çıkmak da ayrı bir sorundu. Çünkü aracımın geriye doğru devrilmesini engellemek için konulan devrilmeyi önleyici tekerlekler, ya bir çıkıntıya ya da çukura takılıyordu. Ayrıca rampaların eyimleri standart olmadığı için bazı yerlerde zorlandı. Kaldırımların dar ve bozuk olduğu için yoldan gitmek zorunda kaldığım yerleri söylemiyorum bile. Bir de tüm bunlara ek olarak mekanlara girişlerin çoğunda rampa ya yok ya da çok dik, küçük ve son derece tehlikeli.

 

Özetle aracım iyi olsa da yaşadığım yer belediyenin burnunun dibinde olmasına karşın Alman dizaynı bir tekerlekli sandalyeye uygun değil.

Engelli bireyler için basit bir durumu yapamamanın tek bir nedeni olabilir o da vurdum duymazlık. Çünkü ben 20 yıldan fazladır yaşadığım bu yerde çoğu kez dile getirmeme rağmen aynı sorunu yaşıyorsam bunun başka bir açıklaması olamaz.

Hüseyin İlker DUMAN

YORUM YAP