DOLAR 32,5494 % 0.24
EURO 35,2052 % 0.65
STERLIN 40,9148 % 0.68
FRANG 35,7554 % 0.68
ALTIN 2.439,53 % 0,04
BITCOIN 62.548,78 -2.133

BİR ENGEL MESELESİ

Yayınlanma Tarihi : Google News
BİR ENGEL MESELESİ
0

2023 benim açımdan güzel bir yıl oldu denebilir mi bilmiyorum fakat issiz olmamı bir kenara koyarsak en sevdiğim sanatlardan biri olan sinema adına bir şeyler yapmak beni çok mutlu etti. Bir kısa film çektim ve Mor Siyah adlı uzun metrajlı film projesinde yardımcı yönetmenlik yapmaya başladım.

Giriş paragrafında yazdığım gibi 2023 sanata katkıda bulunmam sağlandığı için benim adıma güzel bir yıl oldu.
Nitekim yapay zekanın topuklarına vura vura geldiği şu sıralarda insanın elinde kalan son kalelerden olan sanat adına üretim yapmak oldukça güzel ve gurur verici.

Mor - Siyah set ekibi

Münevver, bana Mor Siyah adlı projeden bahsettiğinde; ona kendi tecrübelerimi ileterek yardımcı olmaya çalışırken, o da beni yardımcı yönetmeni yaptı. Bu önemli görevden sonra bana düşen de tüm ekiple birlikte filmimizin senaristi ve yönetmeni Münevver Usta’nın başarıya ulaşmasını sağlamaktı ve bunun çekimlerin ilk etabı için İstanbul’a gittim. Giderken İstanbul için en azından ulaşım konusunda beklentilerim vardı. Sonuçta bir metropolden -sadece adının ve gökdelenlerinin öyle olduğunu gördüm- bahsediyorduk ve İBB’nin eski minibüsleri, taksilere çevirip, engellilere uygun hale getirdiğini okumuştum.
Bu durum bana umut vermişti; ileride de -sinema adına- başka projeler de olursa İstanbul’a gidebilirim diye. Sonuçta sinemanın kalbi orasıydı.
İşte tamda bu yüzden akülü tekerlekli sandalyemle gitmeye karar verdim. Uçağa binmeden önce aküleri güvenlik nedeniyle söktük ve İstanbul’a gittim.

Adım İlker; ilk erkek, ailenin ilk erkek çocuğu demek. Uçaktan inip havaalanından çıkarken ilk -uygun olarak- İstanbul tokadını yedim. Akülü tekerlekli sandalyeye uygun bir taksi yoktu ve dönene kadar da tam anlamıyla uygun bir taksi olmadı. O andan itibaren de şarjlı tekerlekli sandalyem -elektrik motorları nedeniyle- bir nevi ağır, hantal bir manuel araca dönüştü. Aküleri kullanabilmek benim için bir nevi özgürlük alanı ama bunu anlatmayacağım şimdi. İBB’nin ilçeleri de dahil o taksileri sadece hastane ve bankalara ulaşım -tıpkı ülkenin geri kalanında olduğu gibi- için kullanılıyormuş, o da ikamet yerim orası olursa. Toplu taşıma ile de tek seferde bir yerden başka bir yere gitmek mümkün değil çünkü otobüsler ya da metro sınırlı.
Yani bir engelli birey, ülkemizde akülü tekerlekli sandalyesiyle, şahsi aracı yoksa, yaşadığı şehirde ya da uzak bir yere gitmesi durumunda bir yere gitmesi çok da mümkün değil. Parada her şeyi çözmüyor ve bir çözüm bulmak gerekiyor.
Ben de düşündüm…

Önce belediyelerin kar amacı gütmeyen bir ticari taksi hizmeti verebileceğini aklıma geldi fakat sonra belediyelerin bu işe kaynak ve zaman ayırmak istemediğini anladım. Yoksa bu işe çoktan girerlerdi.
Daha büyük bir çözüm olmalıydı. Aklıma rengi sarı olan bir çözüm geldi. Taksi duraklarında engellilere uygun en az bir taksi bulundurulabilir, engelli birey olmadığı zaman normal insanlara hizmet verir, engelli birey olduğu zaman da, o bireyin vatandaşlık numarası sisteme girilir ve bu kişi indirimli olarak taksi hizmetinden yararlanır. Aynı şekilde araç kiralama ve otel odaları içinde yapılabilir. Otelin bir odasını tüm ulaşım(rampa, asansör,) oda içi(genişlik, tuvalet, banyo) şartlarıyla uygun hale getirilip, gene vatandaşlık numarası ile indirim sağlanabilir. Otel, taksi durağı ya da araç kiralama hizmeti verenlerde vergiden düşebilir.

Engelleri aşmak maalesef bireyin çabasından ziyade toplum ve devletin de çabasını gerektiriyor. Daha çok engelli bireylerin hayata katılması toplumun sağlığı açısından da önemli. İnsanların olurda bir gün engelli olup toplumdan kopmayacağını bilmesi kaygılarını da bir nebze olsun azaltacaktır.
Yazdığım öneriyi dikkate alın; daha geçen yıl depremden dolayı aramıza yeni engelli vatandaşlar katıldı. Bir sonraki engellinin siz olmayacağınızın bir garantisi var mı?

YORUM YAP