15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Bir milletin, bir devletin yüreğiyle omuz omuza vererek yazdığı bir direniş, bir diriliş destanı…
Tıpkı Çanakkale’de, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, 15 Temmuz da milletimizin fedakârlığı ve cesaretiyle tarihe altın harflerle kazındı.
251 şehidimiz ve binlerce gazimiz ile 21. yüzyılın en büyük kahramanlık destanı yazıldı o gece.
Dünyaya bir kez daha gösterdik ki:
Türk milleti esarete boyun eğmez, vatanından asla vazgeçmez!
Aziz şehitlerimizi rahmetle, Kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.Rabbim milletimize bir daha böyle kara günler yaşatmasın.
Tıpkı Mehmet Akif’in dediği gibi:
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!"
Unutmadık…
Unutmayacağız…
Unutturmayacağız…
Herkese yeniden doğayla barış, insanla empati, toplumla aidiyet hatırlatılmalı.
Yörük olmak; toprağa sadece iz bırakmak değil, toprağa can vermektir.
Türk olmak; yalnızca bir soydan gelmek değil, o soyun şanını yaşatacak bir duruşla yürümektir.
Bugün yeniden çadırlar kurmalıyız gönüllerimize…
Yeniden dağlara, ovalara, nehirlere bakmalı;
“Buraları biz emanet aldık” diyebilmeliyiz.
İnsanı kutsal bilmeli,
Komşuyu kardeş,
Yaşlıyı kutlu,
Genci umut saymalıyız.
Çünkü bu çağın en büyük devrimi:
Ahlaklı kalmak insan olmak olacaktır.
En büyük direniş:
Vicdanı ayakta tutmak…
Ve en büyük zafer:
Kültürünü, kimliğini, insanlığını kaybetmeden yaşayabilmektir.
Geleceğe Yönelik Sorumluluğumuz
Bu destanı yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir:
* Her çocuğumuza atasını öğretmeliyiz.
* Her evde bir dua, bir kitap, bir sohbet olmalı.
* Her okula ahlak dersi, erdem bilgisi, kültür bilinci konmalı.
* Herkese yeniden doğayla barış, insanla empati, toplumla aidiyet hatırlatılmalı.
Unutmayalım ki, Yörük olmak sadece toprağa iz bırakmak değil, toprağa can vermektir. Türk olmak ise yalnızca bir soydan gelmek değil, o soyun şanını yaşatacak bir duruşla yürümektir.
Bugün yeniden gönüllerimize çadırlar kurmalı, dağlara, ovalara, nehirlere bakarak "Buraları biz emanet aldık" diyebilmeliyiz...
İnsanı kutsal bilmeli, komşuyu kardeş, yaşlıyı kutlu, genci umut saymalıyız.
Çünkü bu çağın en büyük devrimi ahlaklı kalmak, Kamil İnsan olmak, en büyük direnişi vicdanı ayakta tutmak ve en büyük zaferi kültürünü, kimliğini, insanlığını kaybetmeden yaşayabilmektir.
Ve bu yolculuk seninle başlar, bizimle başlar, bir yerden başlar…
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, Türkiye'de her yıl 15 Temmuz'da kutlanan bir resmî tatildir.
Bu gün, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden 240'tan fazla sivil, polis ve askeri anmak amacıyla ilan edilmiştir.
Bu anlamlı günde, Türkiye genelinde Bağda, bahçede, kurum, kuruluş, STK'lar, okullar, A dan Z ye en küçük birimine kadar; çeşitli anma etkinlikleri düzenlenir.
Bunlar arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin özel gündemle toplanması, demokrasi nöbetleri, camilerde sela okunması, şehitlik ziyaretleri, mevlid programları, kortej yürüyüşleri, fotoğraf sergileri ve hatıra ormanlarına fidan dikimi gibi uygulamalar yer almaktadır.
Bu etkinliklerle, milletin demokrasiye sahip çıkma kararlılığı ve birlik ruhu vurgulanır.
Yine bu vesileyle, aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.
Ve tekrarlıyoruz. Geleceğe Yönelik Sorumluluğumuzu, bu kara günü ve destanı yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir:
* Her çocuğumuza atasını öğretmeliyiz.
* Her evde bir dua, bir kitap, bir sohbet olmalı.
* Her okula ahlak dersi, erdem bilgisi, kültür bilinci konmalı.
* Herkese yeniden doğayla barış, insanla empati, toplumla aidiyet hatırlatılmalıyız. Ve bu yolculuk Seninle Sizinle başlar, Bizimle başlar, bir yerden başlar.
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize minnetle… Saygıyla, dualarla anıyoruz. Hakkınız ödenmez...Dilber Köse