
Toros Dağları Yörük Masalları…
Uncalı ATAESEM Kurs Merkezinin Düzenlediği ve Kurs Merkezinin sorumlusu Nilgün GÜMÜŞLÜ ve Kadim Dostlarla bir aradayız.
Bugün burada sadece bir serginin açılışına değil, geçmişin izlerinden geleceğe uzanan kadim bir yolculuğa tanıklık ediyoruz.
Toros Dağları’nın eteklerinden yükselen her masal, yalnızca bir hikâye değil; bir halkın ruhudur, hafızasıdır, kalbidir.
Biz Yörükler; göçeriz ama unutmayız, çadır kurarız ama kök salmışçasına toprağı hissederiz.
Masallarımız, torunlarımıza bıraktığımız sözlü miras; dağ rüzgârında yankılanan atalar sesidir.
Her kıssada bir hisse vardır, her anlatıda bir öğüt, bir yön, bir yol vardır.
Toroslar’da anlatılan masallar, ninemizin dizinin dibinden kopup gelen bilğeliklerdir.
Bazen bir keçinin sabrı, bazen bir kartalın feraseti, bazen de bir çocuğun yüreğindeki cesaretle karşımıza çıkar.
Onlar bize yalnızca eğlence değil, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nasıl dimdik durmamız gerektiğini fısıldar.
Bugün burada, sadece masal değil; bir yaşam biçimi, bir kültür ve bir duruş sergileniyor.
Yörüğün masalı, keçesinden, kiliminden, sözünden okunur.
Her düğümünde bir dua, her renginde bir inanç gizlidir.
Bu sergiyle birlikte Toros Dağları’nın uçsuz bucaksız eteklerinden gelen o kadim sesleri duyurmak, bu eşsiz kültürü geleceğe taşımak ve şehir hayatının telaşında unutulan değerleri yeniden hatırlatmak istiyoruz.
Toros Dağları, yalnızca taş ve toprak değildir; bir yaşam biçimidir, bir bellektir, bir sevdadır.
Bizler o dağlarda doğmuş, göç yollarında büyümüş, toprağıyla, rüzgârıyla, türküsüyle yoğrulmuş Toros’ların halkız.
Yörüğün her adımı, dağa yazılmış bir hikâyedir.
Bizim hikâyemiz, keçi kılından çadırlarda sabahın seherinde başlayan bir yaşamdır.
El emeğimiz, göz nurumuzla dokuduğumuz kilimlerde, şifayı doğadan toplayan ellerimizde, masallarımızda yaşar.
Canan’lar Can’lar, kültürümüzü, özümüzü yaşatıyor; gençlerimize aktarıyoruz.
Bu buluşma, sadece bir sergi değil; geçmişle geleceğin aynı çadırda oturmasıdır.
Derler ki, bir zamanlar Toroslar’da bir dağ kızı varmış, gözlerinden sevda, ellerinden emek akarmış.
Ne zaman bir kilim dokusa, desen desen umut yayılırmış ovaya.
O kızdan kalan her desen, bugün Yörüğün dilinde masal, elinde sanattır…
Unutmayalım:
Masallar, bir halkın gönül defteridir.
Yörük masallarıysa, dağın sabrıyla, göğün temizliğiyle yoğrulmuş hakikatlerdir.
Geleneği yaşatan, sesi duyan, yüreğiyle hisseden herkese selam olsun.
Toros Dağları Yörük Masalları Etkinliğinde Kadim Dostlarla Birlikte olmamıza sağlayan ve güzel buluşmada emeği geçen herkese teşekkürler.
Ne mutlu sözünü unutmayanlara,
Ne mutlu Toros Dağları’nın masallarını anlatanlara…
Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Atasem Kurs Merkezinin Düzenlediği;
Toros Dağları Yörük Masalları Etkinliğinde;
Sibel Gezen, Sibel Gezen Eğitim Kurumları, Mustafa Sonugür,
Anadolu Yörük Türkmen ve Sivil Toplum Kuruluşları Güç Birliği Platformu,
Teke Yöresi Yörük Türkmen Federasyonu,
UTEF – Uluslararası Tüm Engelliler Yaşlılar Kimsesizler Federasyonu,
7K Kadın Girişim Üretim ve İşletme Kooperatifi,
Antalya Bakıma Muhtaç Çocuk ve Gençleri Koruma Derneği,
Teke Yöresi Avşar Yörükleri Derneği,
Selam ve saygılarımızla, birlik ve beraberlik içinde, kadim kültürümüzü anlatan bu güzel programların devamına diliyoruz.