YÖRÜKLÜK * 23
Sivil toplum kuruluşları örgütlü ve birlik içerisinde olmaları gerektiğini geçmişte yaşadığımız
sorunlar ile bir daha yaşamamak için birlik olmak bir zaruri haline gelmiştir. İşgale karşı diriliş harekâtını ilk olarak zeybekler başlatmıştır. Daha sonra teşkilata katılımlar çoğaldıkça bölgesel güç haline gelmiştir.
Aydın havalisi kuva-yi milliye komutanı olan milis albay Demirci Mehmet Efe’nin kuva-yi
milliye karargahında, Mahmut Esat Bozkurt ve Mehmet Şükrü Saraçoğlu Efe’nin kızanlığını, Galip Hoca , Celal Bayar’ın katipliğini, Binbaşı Nazım, Binbaşı İsmail Hakkı ve Arap Yüzbaşı Nuri Bey cephe yardımcılığını Albay Mehmet Şefik Aker ve rafetpaşa Aslı askeri danışmanlığını yapmıştır. Milis Albay
Demirci Mehmet Efe’nin otuz binin üzerinde milis ve asker toplamıştır. Demirci Mehmet Efe kurdukları hastane bünyesinde cepheden gelen yaralıları da tedavi ediyordu. Emirlerinde trenler vardı ve bu trenler aracılığıyla iç cephelere asker mühimmat sevkiyatı yapıyorlardı.
Halka zulmeden yerli işbirlikçileri, vatan hainlerini yakalayıp adil bir şekilde özel mahkemelerde yargılıyor; daha sonra ya infaz ediyor ya da zeybek hapishanesinde gözlem altında tutuyorlardı.
Fedakar, vakur, dik duruşlu, vatan sevgisiyle yanıp tutuşan Türk kadınlarından, Demirci
Mehmet Efe’ye tam destek vardı. Asla esareti kabul etmemiş ve etmeyecek olan Yörük kadınları
cephede efe, cephe gerisinde anne oluyorlardı.
Milis Albay Demirci Mehmet Efe;
-Savaş gurup komutanlığına Keklik Fadime Efe’yi atamıştır. Fadime efenin emrinde 120
civarında tepeden tırnağa tam teçhizatlı (silahlı) kadın milis vardı. Bunlar bölge asayişin sağlanması, istihbarat ve gerektiği zaman cephede savaşmak için görevliydiler. Ayrıca Gönüllü Birlik Komutanlığı, Askerlik Şubesi, cepheye sevk edilecek gönüllerin başvurularının incelenip, seçmek, uygun olanları eğitip cepheye göndermekle görevli idiler.
– Mutfak Hizmetleri Grup Komutanlığı’na, Ekmekçi Hasibe’yi atamıştır.
Ekmekçi Hasibe’nin emrinde 250-300 gönüllü kadın vardı. Fırınlarda ekmek üretmek, yemekhanelerde yemek üretmek ve misafir ağırlama işlerinde görevliydiler. Ayrıca cephede savaşan milislere iaşe yetiştiriyorlar. Bir de cephe gerisinde yaralı, hasta ve kimsesiz yaşlılara da hizmet veriyorlar idi.
-Sağlık Grup Komutanlığı’na Can Fadime’yi atamıştır. Emrinde 150 gönüllü kadın vardı. Görevi
yaralıların taşınması ve tedavi, bakım işlerinde görevliydiler.
-Koğuş hizmetleri Grup Komutanlığı’na Sarayköylü Cinci Elif’i atamıştır. Emrinde 70 ila 100
kadın var idi. Görevleri koğuşların temizlik ve bakımı ile görevliydiler. Düzenli bir şekilde koordinasyon un sağlanmasından sorumlu idiler.
-Kurtarma ekip Komutanlığına Türk Ayşe’sini atadı. Türk Ayşe’sinin emrinde 150 ila 200 gönüllü
kadın vardı. Bunların görevleri yangın, sel, deprem ve baskın anında enkazdan insanları kurtarmak için görevliydiler.
Yani bugünün AFAD’ı.
Yukarıda ismi geçen beş Yörük hanımın ismini verdik. Aslında binlerce kahraman Türk (Yörük)
kadını var.
Bu kahraman, vatan sevdalısı ve karakteri bağımsızlık olan ebelerimizin genç akademisyenler
tarafından tez konusu olarak saha çalışmasıyla araştırılmasının önünün açılması gerekmez mi.
“Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez.” diye bir atasözümüzü hatırlarım.
Milis Albay Demirci Mehmet Efe, Nazilli de silah, vergi, cephane ve asker toplaması bir kuvvet
oluşturması, mukavemet göstermesi İstanbul hükümetinde Damat Ferit Paşa’yı rahatsız etmiştir. Bukonuda Demirci Mehmet Efe Damat Ferit Paşa’ya restini çekmiştir. Telgraf da İstanbul hükümetini tanımadığı ilan etmiştir. Bunun üzerine Osmanlı Jandarma Genel Komutanı Ali Kemal Paşa kuvvetlerini Nazilli’ye göndermiştir ancak Demirci Mehmet Efe Ali Kemal Paşa’yı tutuklayıp Zeybek hapishanesine atar daha sonra Demirci Ahmet ve kızanları Paşa’yı bölgeyi cepheleri ve kuva-yi Milliye karargâhlarını gezdirirler. Bu esnada hastaneye yararları getiriliyor. Doktor ve hemşireler yardım için koşturuyorlar.
Karargâh önünde tam teşkilatlı Zeybekler nöbet tutuyorlar. Karargâha onlarca Kalpaklı subay girip çıkıyor. Yüzlerce Zeybek ve sivil etrafta çeşitli işler ile uğraşıyorlar. Gördüğü manzara karşısında hayretler içine giren Ali Kemal Paşa;
“Ben buraya İstanbul Hükümeti’nin yetkilisi altında kalarak, Demirci Mehmet Efe’yi tutuklamaya gelmiştim. Demirci Mehmet Efe beni gözaltına aldı ve Sökeli Ali Efe’ye rütbelerimiz söktürdü. Rütbelerimi söktürmek ile kalmayıp kızanları bize çok iyi davrandılar. Gördüm ki Demirci Mehmet Efe Nazilli’de bir devlet kurmuş. Her şeyi saat gibi işliyor. Efeler kumandanlar çok büyük işler başarmışlar. Allah her daim yardımcınız olsun. Burada gördüğüm her şeyi hem Padişah’a hem de Damat Ferit Paşa ya aynen anlatacağım.”
Biz Yörükler bu ülkenin sahibiyiz. Biz Yörükler bu cumhuriyetin banisiyiz. Vatanımıza sahip çıkalım.
Birleşelim.
Herkes egosunu bir kenara bıraksın.
Bir Demirci Mehmet, bir Yörük Ali olamasak bile onların yolunu yol kabul edelim.
“BAŞKENTİMİZE DÜNYA YÖRÜK TÜRKMEN BİRLİĞİ GENEL MERKEZİ” Tabelasını asalım.