BIST 100
10.972,63 0,15%
DOLAR
40,6754 0,19%
EURO
47,3834 -0,12%
GRAM ALTIN
4.444,48 0,22%
FAİZ
39,70 -0,50%
GÜMÜŞ GRAM
50,19 0,35%
BITCOIN
116.409,00 -0,43%
GBP/TRY
54,7460 0,26%
EUR/USD
1,1641 -0,21%
BRENT
66,59 0,24%
ÇEYREK ALTIN
7.266,73 0,22%
Antalya Açık
Antalya hava durumu
31 °

“BEN BİR YAZARIM” DİYEBİLMEMİN HİKÂYESİ

IMG_1752

 

2007’den bu yana sosyal medya mecraları aracılığıyla yazıyorum. Yazmak, başlangıçta kendime terapi gibi yaptığım bir eylemdi. Fakat zamanla sadece kendime yazmak yeterli gelmemeye başladı. İyisiyle kötüsüyle, o günden bugüne yazdım. Ve yazmaya da devam edeceğim…

Benim başladığım dönemde yazmak, sanıldığı kadar kolay değildi. Bugün yapay zekâ ile içerik üretmek oldukça basit; ama o yıllarda yazmak, emek, dikkat, bilgi ve cesaret gerektiriyordu. Beni o zamandan beri takip edenler, ne kadar yol kat ettiğimi mutlaka fark etmişlerdir.

İlk başta hatalarla dolu metinler yazarken, bugün artık neredeyse kusursuz diyebileceğim anlatılara ulaşabildim.

Kendimi tanıtırken hep “yazarım” derdim; ama içten içe, bu unvanı gerçekten hak etmek için kalıcı bir eser bırakmak gerektiğine inanıyordum. Sosyal medya bu açıdan yeterli değildi; çünkü ister ücretli ister ücretsiz olsun, bir blog ya da site bir gün kapanabiliyor ve —bir skandal yoksa— geride iz bırakmıyordu.

Evet, bazı yerel gazete ve dergilerde yazılarım yayımlandı ama bu da kendi içimde “yazar” kimliğini tam olarak hissetmem için yeterli gelmedi.

Bir kitabım olmalıydı. Fakat kitap yazmak, büyük bir sabır ve özveri istiyordu.

Dürüst olmak gerekirse: Sabretmek, pek de güçlü yönlerimden biri değil.

Defalarca roman yazmaya yeltendim; bir keresinde 40 sayfaya kadar ilerledim ama motivasyon eksikliği yüzünden hiçbirini tamamlayamadım.

Sinema benim büyük aşkım olsa da edebiyat, hep sadık bir flört gibi yanı başımda kaldı. Aşkımdan zaman zaman sıkılsam da, flörtümden asla vazgeçmedim.

Bana göre kitap okumak, insanın kendine yapabileceği en büyük güzelliktir.

Kitap yazma fikri, uzun süre içimde demlendi — yeri geldi, içimi kemirdi.

Ta ki sosyal medya sayesinde tanıştığım, sonrasında başka yazar arkadaşlarımızı da ekleyerek birlikte Halley Dergisi’ni kurduğumuz İrem Seval ile yollarımız kesişene kadar.

Sabrı hâlâ pek çok bulamasam da, ondan hikâye yazmanın inceliklerini öğrenme fırsatım oldu.

Zaten bir senaryo bile, özünde güçlü bir hikâyeyle başlar.

İnsan, evren, her şey bir hikâye aslında… Kimi zaman güzel, kimi zaman tuhaf ama hep anlamlı hikâyeler.

Halley Dergisi’yle başlayan hikâye yazma yolculuğum, yazar dostum Münevver Usta’nın her daim kendimi geliştirmem için verdiği desteğiyle, nihayet “ZİHNİMİN PROTOTİPİ” adlı, yetişkinlere yönelik hikâyelerden oluşan bu kitapla yeni bir aşamaya taşındı.

Geçtiğimiz kış —hatta ilkbaharın başında— bir duayen film yapımcısından kısmi ve kibar bir red cevabı aldıktan sonra kendime şu soruyu sordum:

“Bir senarist olmak için ne gerekir? Yazar olmak. Peki, yazar olmak için ne gerekir?”

İşte o anda, tam anlamıyla “red yemenin etkiye tepkisi” devreye girdi.

Newton’un üçüncü yasası der ki: Her etkiye karşı eşit ve zıt bir tepki vardır.

Görünüşe göre bu yasa sadece cisimler için değil, hayal kırıklığı yaşayan yazar ruhları için de geçerliymiş.

O red cevabı içimde bir karşı kuvvet yarattı. Bir çeşit yazınsal momentum…

Beni yazmaya, bir iz bırakmaya, kalıcı bir şey üretmeye itti.

Dedim ki:

“Belki bir gün göndermediğim hikâyelerden biri için görüşme yaparız.”

İşte bu itkiyle yıllar içinde yazıp bir kenara bıraktığım ya da zihnimin bir köşesinde yazılmayı bekleyen hikâyelerimi toparlamaya karar verdim. 

Artık bugün itibarıyla kitabım, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık aracılığıyla yayımlandı.

Hüseyin İlker DUMAN

Bugün, büyük bir içtenlikle söyleyebiliyorum:

Ben bir yazarım.”

Bu cümleyi kurabilmek benim için son derece gurur verici.

Umarım bundan sonra da yeni kitaplar yazacak sabrı ve tutkuyu kendimde bulabilirim.

 

Kitap yazma sürecimde bana ilham olan, destek veren herkese içtenlikle teşekkür ederim.

Yazdığım her hikâyede, hayatıma dokunan herkesin bir izi var.

Kitapyurdu.com üzerinden kitabımı alıp okuyacak olan herkese şimdiden teşekkür ederim.

Beğendiğiniz hikâyelerle ilgili yorumlarınızı okumak, bana hem yeni ilham hem de güç verir.

Kim bilir… Belki kaybettiğim sevdiklerim de, bir yerlerde, bir şekilde hikâyelerimi okurlar. 

Kitabın adını tıklayarak kitabı ulaşabilirsiniz.

YORUM YAP

Şu anda Serpil Alp adlı kişinin yorumuna cevap yazıyorsunuz. Cevabı iptal etmek için tıklayın.
Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Serpil Alp 07.08.2025 16:17

Okudum canım.. İlker Duman’ın harika bir yazar olarak devam edeceğine inancım çok fazla. Hep takipteyim devamını bekliyorum

Yanıtla