Bu tarihi gerçekliği görmeden tarih yorumlanamaz!
Osmanlı hanedanlığı, devletin kuruluş aşamasında kendileri de aynı kökenden olduğu için Türklerden bi güzel faydalanmıştır.
Sonraları kapı kulu askerlerinden oluşan hassa ordularına sahip olduklarında (ki bu tarihimizde “gulam sistemi” olarak bilinir) Türkleri dışlamışlardır!
Türkleri yönetim dahil tüm hizmetlerden uzaklaştırmışlardır.
Osmanlı bu Türk oymaklarını ancak yeniden güç duruma düştüğü zaman hatırlamıştır!
Tekrar istifade etme yoluna gitmiştir.
Selçuklu Devleti’nin zayıflamasına ve yıkılmasına, Osmanlı’nın gücünü yitirmesine ve hatta Anadolu’da geniş bir tahribat yapılarak Türk Milleti’nin büyük felaketlerle yüzleşmesine bu durum sebep olmuştur!
İşte İsmail Hami Danışmend bunları söylüyor Osmanlı’nın Türk Milleti’ne bakışı için. Bu bağlamda araştırmalarımdan şu ayrıntılara ulaşıyorum;
Osmanlı’nın kuruluş döneminde vezirlerin ve vezir-i azamların büyük bölümü ilmiye sınıfından ve Türk! Mesela Selçuklu’da gördüğümüz Nizamülmülk ailesi gibi Osmanlı’da da Çandarlı ailesini görüyoruz en yetkili makamlarda…
Fakat Fatih Sultan Mehmet ilk defa bir vezir-i azamı, yani Çandarlı Halil Paşa’yı idam ettirerek yerine Rum devşirme olan Zağanos Paşa’yı tayin etti ve bu geleneğe bir son verdi.
Fatih Sultan Mehmet fethin ardından devşirme menşeili devlet adamlarını öne çıkararak doğrudan kendisine bağlı kullardan oluşan yeni bir sistem oluşturdu.
Bunu yapmasındaki maksat, hanedana rakip olabilecek ailelerin güçlerini kırmaktı.
Önce sizlere bir kaç devlet adamının ismini sıralayacağım.
– Alaüddin Paşa
– Nizamettin Ahmet Paşa
– Mehmet Hacı Paşa
– Sinanüddin F. Yusuf Paşa
– Çandarlı Kara Halil Hayrettin Paşa
– Çandarlı Ali Paşa
– Osmancıklı İmamzade Halil Paşa
– Bayezid Paşa
– Çandarlı İbrahim Paşa
– Osmancıklı Danışmendoğlu Mehmed Paşa
– Çandarlı Halil Paşa Bu ismini okuduğunuz devlet adamları Osmanlı devletinin kuruluş dönemi vezirleridir. Bunların içindeki ilk isim olan Alaüddin Paşa Osman Gazi’nin oğludur!
Diğer saydığım isimlerin hepsi de TÜRK’TÜR!Peki İstanbul’un fethinden sonra görev yapan vezirlerin isimlerine bakalım ister misiniz?
İşte fetih sonrası vezirler; – Zağanos Mehmet Paşa (Rum) Bu isme parantez açayım.
Fesligiller familyasının elebaşı baş püsküllü kitap yazarak methiyeler dizmiştir!
Piri Mehmed Paşa’ya değil de Rum devşirmeye hayranlık duymasını yadırgamıyorum.
Devam edelim… – Veli Mehmed Paşa (Sırp)
– Rum Mehmed Paşa (Sırp)
– İshak Paşa (Pomak)
– Gedik Ahmet Paşa (Arnavut)
– Koca Davut Paşa (Arnavut)
– Hersekzade Ahmet Paşa (Boşnak)
– Mesih Paşa (Rum)
– Hadım Ali Paşa (Boşnak)
– Yunus Paşa (Rum/Sırp)
– Pargalı İbrahim (Ceneviz)- Ayaz Mehmed Paşa (Arnavut)
– Damat Lütfü Çelebi (Arnavut)
– Hadım Süleyman Paşa (kökeni bile belli değil)
– Rüstem Paşa (Hırvat)
– Kara Ahmet Paşa (Arnavut)
– Semiz Ali Paşa (Bulgar)
– Sokullu Mehmed Paşa (Sırp/Boşnak)
Daha II. Abdülhamit dönemine gelemedik farkındaysanız…
Bu liste bu şekilde uzayıp gidiyor dostlarım.
Bu veziri azamları sayarsak içler acısı durumu da ortaya koymuş oluruz.
Osmanlı’da özellikle Piri Mehmed Paşa’dan sonra bir Türk vezir-i azam bulmak samanlıkta iğne aramak gibidir! Ara ki bulasın…
Mesela Kanuni Sultan Süleyman döneminde görev yapmış 9 vezir-i azamdan sadece bir tanesi Türktür! Diğerlerinin alayı devşirmedir!
O da Yavuz Sultan Selim’in son veziri Piri Mehmet Paşa’dır!
Piri Mehmed Paşa, Yavuz Sultan Selim’in devşirmelerin tüm entrikaların rağmen onların burunlarını kırmak için kademe kademe yetiştirip sadaret makamına kadar çıkardığı seçkin bir Türk veziridir!
Evet dostlarım gördüğünüz gibi Osmanlı’yı devletin padişah seviyesinde karar alma makamına kadar oturan bu devşirmeler yönetmiştir!
Ne kadar acı değil mi?
Tarih cellatları Osmanlı güzellemeleri yaparlar ama Osmanlı’da ki Türk düşmanlığını görmemezlikten gelirler!
Piri Mehmed Paşa’nın Kanuni tarafından azledilmesi Osmanlı açısından tam bir kırılma noktasıdır!
Ebussuud’un şeyhülislam olmasıyla da Türk tarihine tüy dikilmiştir!
Bu tarihi gerçekliği görmeden tarih yorumlanamaz!
*
Yüzyıllar boyunca özünden kademe kademe uzaklaştırılan ve bir nevi asimile edilmeye çalışılan Türk Milleti’nin bu makus talihini değiştiren ve Türklük ateşini sönmeyecek şekilde harlayan Mustafa Kemal Atatürk’e Türk Milleti olarak minnet borçluyuz!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
Görsel Balkan Savaşı sonrası, evine dönen bir Türk askeri.
Fotoğraflar alıntı