DÜNYA DÖNÜYOR
Dünya dönüyor…
Peki kim, bu ülkeye ne kadar katkı sağladı, kim ölçebilir?
Gelin, küçücük bir örnek üzerinden düşünelim: bir minik çeşme.
Bir çeşmenin değeri yalnızca ondan su içenlerin sayısıyla mı ölçülür?
Bence hayır.
O su, toprağı sular; o topraktan ürün çıkar, ağaçlar meyve verir.
Kurt içer, kuş içer…
Görünüşte küçük, sıradan bir çeşmedir ama hizmetini anlatmaya ciltler yetmez.
İşte o çeşmeyi yapanın, yaptıranın değerini siz takdir edin.
Bir öğretmenin insan yetiştirmesi de böyledir;
Bir doktorun hayat kurtarması da.
Çiftçinin buğday üretmesi, askerin vatanı koruması da.
Kimsenin emeği diğerinden üstün değildir.
“Ben büyüğüm, daha önemliyim” demek sadece kibirli bir zandır.
İnsandan geçtim…
Dünyadan bal arıları yok olsa, birkaç yıl içinde hayat sona erer.
Ömür boyu önemsemediğimiz kedi, köpek, karınca, kuş, yılan…
Hepsi bu dengenin vazgeçilmez birer halkası.
Her biri kıymetli.
Eksildiklerinde, bozulduğunda, yaşam da zorlaşır.
Bir minik çeşmeden başladık…
O çeşmeden su içen bir ardıç kuşundan, nemlenen topraktaki bir solucana, kanat çırpan bir uğur böceğine kadar
her canlının bu dünyada eşsiz bir görevi var.
Dünya, tüm canlıların emeğiyle, alın teriyle, iyilikle, dengeyle dönüyor.
İyilik demişken…
İyilik yapan insanlar hep karşımıza çıksın ki, dünyamız da güzellikle dönmeye devam etsin.
Ama bugün ne yazık ki;
Maden uğruna zeytinliklerin kesildiği, Otel uğruna ormanların yakıldığı, Küçük bir turizm geliri için denizlerin kirletildiği, Hayvan nesillerinin hoyratça avlandığı, Tarım ilaçları, hava kirliliği, hatalı sulamalarla toprağın tükendiği bir dönemden geçiyoruz.
Bu yanlışlara "dur" diyen, doğaya sahip çıkan, çevreyi kirletmeden yaşayan insanlar, ülkemiz ve dünyamız için en büyük katkıyı sağlayanlardır.
Unutmayalım:
Dünyanın da, canlıların da dili ve ihtiyacı para değil.
Sadece insan paraya ihtiyaç duyuyor.
Peki burada bir çelişki yok mu?
"Üretmeyelim mi?"
"Katma değer oluşturmayalım mı?"
"İstihdam yaratmayalım mı?" diye sorulabilir.
Elbette ki üretelim, kazanalım.
Ama doğaya saygı göstererek.
Zeytin ağacı, balıklar, keklikler bize tek bir şey söyler:
"Saygılı olun."
Saygı gösterilmezse ne olur?
Tarih ve doğa bize cevabını çoktan verdi:
Salgınlar, kıtlıklar, hastalıklar, kansere varan acılar…
O halde gelin;
En az bir minik çeşme kadar faydalı olalım bu dünyaya.
Dünyamızın kıymetini bilelim.
Sağlıkla, iyilikle, şefkatle yaşayalım.
Birileri para kazanacak diye, ülkemize ve dünyamıza kıymayalım.
Doç. Dr. Devrim ALKAYA
İnş. Yük. Müh.
• Kamu Yöneticisi
• Tarımcı
Türkiye Ziraatçılar Derneği Denizli İl Temsilcisi