IRKÇILIĞA KARŞI MÜZİKLİ DİRENÇ
Irkçılık, insanların barış içinde yaşamasına karşı en büyük engel olduğu gibi, insanlık suçudur da.
Bu sözler hep yazılıp söylenir de; kalabalık kitlelerin barış içinde yaşamak için etkin
çalışmalar yapmakta olduğu söylenebilir mi?
Ben tam evet diyemez isem de; bazı
insanların gelişen eğitim düzeyleri doğrultusunda dahi, barışa inandıklarını dahi söyleyemem.
Peki bizler, huzuru arayan ve de isteyen insanlar, barışı anlayabilmiş ve barış içinde yaşamanın önemini kavrayabilmiş miyiz?
Bu alanda verdiğim uzun yıllara dayanan uğraş sonunda, tam da “evet” diyemeyeceğim.
Neden mi?
İnsanlarımızın çoğuna barış’ın önemi anlatılmış olsa da, barış’ın ne denli önemli olduğu halen öğrenilemedi.
Biz hep vurdu ve kırdılı yaşamı, mertlik ve yiğitliğin sembolünü bir mağrifet sanıp öğrendik.
Bende mi? Tabii ki uzun yıllar evet.
Belki de ömrümün yarısına kadar ben de öyle düşünenlerden biri idim.
Ne demişti GANDİ: “Barışa giden yol yoktur, barışın kendisi yoldur.”
Peki; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu aziz Mustafa Kemal ATATÜRK barış için ne demişti?
“Yurt da barış, cihan da barış!”
Barışı bundan daha iyi bir anlatım olabilir mi?
Barış için ve de ırkçılığa karşı yöremde
yapılan pek çok çalışmada, fırsat buldukça yer almaya çalıştım.
Lübeck Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu ve 14 Mart günü başlamış olup dün 31 Mart 2022 günü sona eren “Lübeck Uluslararası Irkçılığa Karşı Kültür Günleri” programında ve 7 duyuyu anlamlandıran İran Bahar Şenliği (Nevroz) kapsamında 26 Mart 2022 günü Lübeck’in görkemli konser ve kongre salonunda, İran Kültür Derneği “TORANJ”ın düzenlemiş olduğu ve Farsça söylenen şarkılardan oluşan güzel bir müzik konseri izledik.
Değişik kentlerde oturan İranlı sanatçıların özveri sergileyerek bir araya gelip sunduğu, değişik kültürlerle buluşma ve çalışma olanağı sağlayan Lübeck HdK’nin (Kültürlerin Evi) bilgi masası açtığı konsere, biz de TÜRGEM derneğini temsilen katıldık.
Her ne kadar Farsça söylenen şarkı sözlerini anlamamış olsak da, Ortadoğulu müzik kültürü aletlerinin kullanıldığı konser müziğinden büyük keyf aldık.
Konserde verilen arada, semaverde hazırlanmış çay ve İran mutfak kültüründen tatlı ve kurabiyeler konuklara ikram edildi.
Geçen yılın son günlerinde, 12.10.2021 günü aynı salonda büyük ses getiren TÜRGEM’in düzenlemiş olduğu “Aşırı Sağa, Nefret Suçlarına ve de İslam ve Türk Fobisine Karşı Konferans”ta desteğini esirgemeyen Kolosseum salon müdürü bay Ole Nissen ile arada yapmış olduğumuz sohbette, çoğunluğu yöre yerleşim alanlarında oturan İran kökenli insanların dışında, Alman vatandaşlarından da konuk olarak katılanların olduğuna tanık olduğumuz konserde, katılımcı sayısının 120 kişi çivarında olduğunu öğrenmiş olduk.
Söz dilinden anlamamış olsanız da; müzik dili enternasyonal olduğundan, müzik değişik kültür ve dil gruplarını bir araya getirip, yakınlaştırabiliyor.
Biz de Lübeck Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu bu proje kapsamında ve destekleyip, Irkçılığa karşı vermekte olduğumuz bu mücadelede, İran müzik konserinde bir araya gelmiş olduk.
Sanatçılar, son parça olarak İran’ın yeni „ulusal marşınını” söylediklerinde biz izleyiciler de ayakta dinledik.
Lübeck Irkçılığa Karşı Uluslararası Kültür Günleri’nin kapanış ve son programı Lübeck Kültürler Evi’nde dün (31.3.2022) Türkçe bilmeyen Ortadoğulu sanatçıların bizlere verdikleri enfes bir konserde;
“Mavi mavi masmavi”
ile
“Yeşil ördek gibi daldım göllere”
Şarkıları ile bizlere de bir jest yaptıkları gibi, müziğin, kültürleri birleştiren en önemli bir dil olduğu da, bir defa daha kanıtlanmış oldu.
Irkçılığın önünde en büyük engel, değişik kültürlerin dayanışmasıdır.