
Nadir Armağan: Kalp Huzuru
Bugün pazar sabahı, çok değerli bir dostumun mesajıyla güne başladık. Ercan Mutlu Bey, Antalya’da Önemli bir Oda'da Başkan Başdanışmanı olarak önemli bir görev üstlenmiş; aynı zamanda etrafıyla barışık, sevgi ve saygı dolu bir insan. Soyadı gibi dostlarını mutlu eden bir kişiliğe sahip; her sabah dostlarına kısa ama anlamlı mesajlar göndererek onların gününü aydınlatıyor, düşündürüyor ve mutluluk katıyor. Bugün de böylesi bir mesajıyla hem benim günümü güzelleştirdi hem de dostlarının kalbini ısıttı.
Bu küçük ama değerli jesti alır almaz bir kez daha düşündüm: Servet bulunur, şöhret kazanılır… ama kalp huzuru, her kulun nasibi değildir. Yaradan, bu nadir armağanı yalnızca onurla yaşayan, kişiliğini koruyan ve beklentisiz bir ömür süren insanlara verir.
İç huzuru olmayan kişi, sarayda, altın varaklar içinde yaşasa bile o gösterişten zevk alamaz; keyif duyamaz, huzursuzluk içinde yaşar. Oysa iç huzuru olan kişi, en sade yaşam alanını—ister bakla sofa, ister küçük bir oda—adeta bir saraya dönüştürebilir. Çünkü gerçek zenginlik, kendiyle ve etrafıyla barışık olmaktan geçer.
Günümüzde şöhret ve servet kolaydır; ama iç huzuru, kişiliğimizin ve onurumuzun en değerli armağanıdır. Gerçek iç huzuru, yalnızca onurlu, kişilikli ve beklentisiz bir ömürle kazanılır. Ve insanlık olarak, ülke olarak, bizlerin böyle mütevazi, iç huzuru olan insanlara daha çok ihtiyacı var.
Geriye kalan tek gerçek, kendimizle barışık, onurlu ve gururlu yaşadığımız günlerin ardından içimizi dolduran sessiz mutluluktur. İşte bu pazar sabahının en güzel mesajı budur: Huzurun değerini bilmek ve onu her şeyin üstünde tutmak.
Ercan Mutlu Bey’in bu sabahki mesajı, küçük ama paha biçilemez bir hatırlatmadır: Hayatta gerçek zenginlik, kişiliğimizle ve iç huzurumuzla yaşamayı başarabilmekte ortaya çıkar. Bir dostun içtenliği, bir mesajın samimiyeti, tüm günümüzü aydınlatabilir. Ve unutmayalım ki, hayatta en büyük servet; sağlık ve kaliteli dostluklardır. Dostluk selamlarımla keyifli pazarlar