BIST 100
10.470,90 -0,14%
DOLAR
41,2846 0,06%
EURO
48,3311 -0,04%
GRAM ALTIN
4.854,62 0,91%
FAİZ
41,02 0,32%
GÜMÜŞ GRAM
54,76 0,92%
BITCOIN
112.303,00 0,70%
GBP/TRY
55,8958 0,12%
EUR/USD
1,1699 -0,08%
BRENT
67,03 0,96%
ÇEYREK ALTIN
7.937,31 0,91%
Antalya Açık
Antalya hava durumu
35 °
  • ANASAYFA
  • SAĞLIK
  • “Riskiniz olmasa bile bu kontrolleri aksatmayın! Erken teşhis tedavide mucize yaratıyor”

“Riskiniz olmasa bile bu kontrolleri aksatmayın! Erken teşhis tedavide mucize yaratıyor”

Riskiniz yok sanmayın!Rahim rahim ağzı ve yumurtalık kanserinde erken teşhis tedavi şansını katlıyor. Uzmanlar, her kadının düzenli kontrol yaptırması gerektiğini söylüyor

kalpgazetesi.com-Riskiniz olmasa bile bu kontrolleri aksatmayın! Erken teşhis tedavide mucize yaratıyor
Jinekolojik kanserlerde erken teşhis tedavide başarı oranını artırıyor
- Bayındır Söğütözü Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu:
- "Risk faktörü olsun ya da olmasın, tüm kadınların düzenli kontrollerini yaptırması büyük önem taşıyor"
 

Bayındır Söğütözü Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ömer Nicat Çobanoğlu, jinekolojik kanserlerde erken teşhisin tedavi başarısını belirgin şekilde artırdığını, bu nedenle kadınların düzenli kontrollerini yaptırmasının hayati önem taşıdığını belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Çobanoğlu, Jinekolojik Kanserler Farkındalık Ayı kapsamında değerlendirmelerde bulundu.

Çobanoğlu, kadınlarda en sık görülen kanserler arasında bulunan jinekolojik kanserlerde erken tanının, tedavinin başarısını belirgin şekilde artırdığını aktardı.

Jinekolojik kanserlerin her birinin farklı risk faktörlerinin olduğunu ve düzenli muayene ve tarama yöntemleri sayesinde başlangıç aşamasında saptanabildiğini anlatan Çobanoğlu, "Risk faktörü olsun ya da olmasın, tüm kadınların düzenli kontrollerini yaptırması büyük önem taşıyor." ifadesini kullandı.

Çobanoğlu, kadın genital sistem kanserlerinin görülme sıklığına dikkati çekerek, bu kapsamda en sık görülen türlerin sırasıyla endometrium (rahim), serviks (rahim ağzı), over (yumurtalık), vulva (dış genital organlar) ve vajen (hazne) kanserlerinin olduğunu kaydetti.

Endometrium kanserinin, kadınlarda meme, akciğer ve kolorektal kanserden sonra en sık rastlanan tür olduğunu, jinekolojik kanserler arasında ilk sırada yer aldığını anlatan Çobanoğlu, "Over kanseri ise görülme sıklığında üçüncü sırada olmasına rağmen, ölüm nedenleri arasında ilk sıradadır. Bunun en önemli nedeni, vakaların üçte ikisinin ancak ileri evrelerde tespit edilebilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Çobanoğlu, jinekolojik kanserlerin kendine özgü risk faktörleri bulunduğunu vurgulayarak, serviks kanserinde erken yaşta cinsel aktivite, çoklu partner, HPV enfeksiyonu, sigara kullanımı ve fazla doğumun öne çıktığını belirtti.

Endometrium kanserinde erken adet görme, geç menopoz, doğum yapmama, kısırlık, obezite, diyabet ve kontrolsüz östrojen kullanımının riski artırdığını aktaran Çobanoğlu, "Over kanserinde ise ailesel kanser öyküsü, BRCA1/BRCA2 gen mutasyonları, kısırlık, sigara ve talk kullanımı önemli risk faktörleridir. Vajen ve vulva kanserlerinde HPV enfeksiyonu bu kanserlerde belirleyici rol oynar." bilgisini paylaştı.

- "Kadınlarda doğurganlık tamamlandıktan sonra koruyucu cerrahi seçenekler gündeme gelebilir"

Çobanoğlu, serviks kanserinde HPV aşılarının önemli bir koruyucu faktör olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ayrıca sigara tüketiminden uzak durmak, dengeli beslenmek ve B vitamininden zengin diyetler riski azaltır. Endometrium kanserinde ise ideal kilonun korunması, yağ oranı yüksek beslenme alışkanlıklarından kaçınılması ve kontrolsüz östrojen kullanımının engellenmesi gerekir. Ailesinde over kanseri öyküsü olan, genetik mutasyona sahip kadınlarda doğurganlık tamamlandıktan sonra koruyucu cerrahi seçenekler gündeme gelebilir."

Jinekolojik kanserlerde erken teşhisin sağkalım oranlarını yükselttiğini vurgulayan Çobanoğlu, kadınların yıllık düzenli jinekolojik muayenelerini aksatmamasının önemine işaret etti.

Çobanoğlu, pelvik ultrasonografi, PAP smear testi ve HPV taramalarının düzenli aralıklarla yapılması gerektiği tavsiyesinde bulunarak, "Kanlı vajinal akıntı, cinsel ilişki sonrası kanama, düzensiz adet kanamaları gibi şikayetler asla göz ardı edilmemelidir. Menopoz sonrası görülen her türlü kanama da mutlaka araştırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

Çobanoğlu, polikliniklerde uygulanabilen rutin tarama yöntemlerini, jinekolojik muayene, transvajinal ultrasonografi, servikovajinal sitolojik tetkik (PAP smear), HPV tarama ve tiplemesi, kolposkopi ile gerektiğinde yapılan biyopsiler ve endometrial biyopsi olarak sıraladı.

Kanser tedavisinde doğru evrelemenin önem taşıdığını belirten Çobanoğlu, şunları kaydetti:

"Evreleme sayesinde hastaya en uygun tedavi modeli belirlenebilir. Gereksiz radikal cerrahilerden kaçınılırken, cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve immünoterapi seçeneklerinin doğru sıralaması yapılabilir. Bu nedenle kanser cerrahisi mutlaka deneyimli merkezlerde ve alanında uzman jinekolog onkologlar tarafından uygulanmalıdır."

Muhabir:Maşallah Dağ
 
 
 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.
Yeni bir yorum göndermek için 60 saniye beklemelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?