– “Böbrek ve idrar yolu taşlarına neden olan rahatsızlıklar çoğunlukla kalıtsaldır. Erken tanı ve genetik tespitle böbrek yetmezliği gelişimine engel olmak mümkün”
Yeditepe Üniversitesi’nden 10 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kantarcı, böbrek rahatsızlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada 500 milyondan fazla insanda, Türkiye’de ise her 7 kişiden birinde böbrek rahatsızlığı bulunduğunu bildiren Kantarcı, kronik böbrek rahatsızlıklarının başlıca nedenleri arasında kalıtsal böbrek hastalıklarının geldiğini aktardı.
Son dönemde böbrek yetmezliği hastalarının tedavisinde kullanılan diyaliz ve böbrek transplantasyonu vakalarının en az yüzde 10-15’inde kalıtsal böbrek hastalıkları bulunduğunu belirten Kantarcı, “Bunların önemli bir kısmı, spesifik olmayan ve yanlış bir tanı veya etiyolojisi bilinmeyen kronik böbrek hastası tanısı alabiliyor. Bu da doğru tedaviyi, hastanın takibini ve genetik danışmanlığı etkileyebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Kantarcı, böbrek problemlerine ilişkin başvurularda aile öyküsünde bu rahatsızlığın olmasının kalıtsal böbrek hastalığına işaret ettiğini vurgulayarak, “Yakınlarında bir böbrek hastalığı olması bile böbrek hastalığı için bir risk faktörüdür. Ancak böbrek hastalığının nedeninin kalıtsal olmasının kanıtı değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Kalıtsal hastalıkları doğumdan itibaren vardır”
Prof. Dr. Kantarcı, kalıtsal hastalıkların doğumdan itibaren bulgu verebileceği gibi ileri yaşlarda ve erken çocuklukta da ortaya çıkabileceğini belirterek, “Aslında kalıtımla geçen tüm hastalıklar doğumdan itibaren vardır. Klinik bulguların bazıları her iki yaş grubunda başlayabileceği gibi adölesan yaş grubunda da ortaya çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Bazı kalıtımsal böbrek hastalıklarının cinsiyete göre geçiş yapabildiğini aktaran Kantarcı, bununla birlikte böbrek hastalıklarında işitme azlığı veya kulak sayvanlarında anormallik, bazı göz hastalıklarının eşlik ettiği kalıtımsal hastalıkların da bulunduğunu bildirdi.
Kantarcı, idrar kesesi ve yollarının işlevsel veya şekilsel sorunlarının da böbrek hastalıklarına neden olabileceğini vurgulayarak, “Böbreğin yerleşim sorunları nedeniyle de böbrek hastalıkları gelişebilir. Bunların her biri kalıtımsal veya sadece o bireyi etkileyen doğuştan var olan böbrek sorunlarıdır. Her biri için doğru tedavi için nedenin doğru tespit edilmesi çok önem taşır.” ifadelerini kullandı.
– “Erken tanıyla böbrek yetmezliğinin önüne geçilebilir”
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastaneleri Nefroloji Uzmanı Kantarcı, kalıtsal böbrek hastalıklarının zamanında ve doğru tanı konulamaması durumunda pek çok soruna neden olabileceğine işaret etti.
Bazı kalıtsal böbrek hastalıklarının protein kaçağına neden olduğunu ve ilerleyici böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabildiğini aktaran Kantarcı, bir grup hastalığın ise daha hafif bir klinik seyir izlediğini ifade etti.
Kantarcı, böbrek ve idrar yolu taşlarına neden olan rahatsızlıkların çoğunlukla kalıtsal olduğunu belirterek, “Erken tanı ve genetik tespitle böbrek yetmezliği gelişimine engel olmak mümkün. Bu hastalıkla ilgili çocuk sahibi olmadan önce genetik bilgi sahibi olmak ve erken dönemde nefroloji takibine başlamak hastalıkların görülme sıklığını ve ileri böbrek yetmezliğine gidişini azaltabilir.” değerlendirmesinde bulundu.