DOLAR 38,5058 % -0.03
EURO 44,0360 % -0.01
STERLIN 51,5655 % -0.37
FRANG 46,7530 % -0.01
ALTIN 4.088,16 % -0,42
BITCOIN 95.003,69 0.277

YANGINDAN KORUNMA HAFTASI (25 Eylül – 1 Ekim tarihleri haftaya İtfaiyecilik Haftası)

Yayınlanma Tarihi : Google News
YANGINDAN KORUNMA HAFTASI (25 Eylül – 1 Ekim tarihleri haftaya İtfaiyecilik Haftası)
0

YANGINDAN KORUNMA HAFTASI

(25 Eylül – 1 Ekim tarihleri haftaya İtfaiyecilik Haftası)

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İtfaiye Teşkilatı’nın kuruluş tarihi olan 25 Eylül 1923’e atfen her yıl 25 Eylül – 1 Ekim tarihleri ve arasında kalan günler, ülkemizde Yangından korunma ve İtfaiyecilik haftası olarak kutlanıyor…

Yurdumuzda her 25 Eylülü izleyen hafta klasik olarak;  Yangın Haftası olarak değerlendirilir. Hafta süresince çeşitli yayın organları ile halka, okullarda öğrencilere yangının zararları anlatılır. Korunma yolları ve alınması gereken önlemler belirtilir. 

Yurdumuzda her 25 Eylülü izleyen hafta Yangın Haftası olarak değerlendirilir. Hafta süresince çeşitli yayın organları ile halka, okullarda öğrencilere yangının zararları anlatılır. Öğrencilerin, bu konuda daha dikkatli olmaları istenir. Korunma yolları ve alınması gereken önlemler belirtilir. Yangından korunma yolları öğretilir. Herkese yangın hakkında bilgi verilir.
 
İtfaiyenin yangın söndürmede kullandığı araçlar şunlardır: İçi su dolu tankerler, (arazöz), köpük depolanan ve püskürten aygıtlar, üstünde birbiri içine giren, açıldığında çok yükseklere uzanan merdiven bulunan taşıt araçları, kazma, kürek, ip, çengel, hortum ve benzerleridir.
 
Günümüzde, bilim ve tekniğin ilerlemesiyle motorlu araçlarda ve yapılarda itfaiye gelinceye dek kullanılan yangın söndürme tüpleri yapıldı. Yangın anında bu tüpleri kullanabilmemiz için, nasıl kullanıldığını ve nerede bulunduğunu bilmemiz gerekir. Yangın çıkar çıkmaz komşularımıza haber verip onların yangına karşı önlem almasını sağlarız. Yangın çıktığında çıktığı yeri, varsa itfaiye örgütüne bildirmemiz gerekir.
Yanma olayının nedeni, havada bulunan oksijendir. Yangın çıkar çıkmaz yakınımızda yangın söndürme tüpü varsa onu kullanarak ateşin üstünü köpükle kapatmalıyız. Tüp yoksa ateşi kum, halı, kilim, battaniye vb. ile örtüp hava almasını önlemeliyiz. Biz bu önlemleri almakla ateşin hava ile olan ilişkisini kesmiş oluruz. Böylelikle hava içinde bulunan oksijen ateşle birleşemez.
Yangın olayı da sona erer.
 
Yurdumuzda itfaiye örgütü kurulmadan önce Davud isimli biri Fransa’da gördüğü Didon denilen yangın tulumbasından esinlenerek, ilk yangın söndürme aracını yaptı. Tulumbayı taşıyan, yangını söndüren kişilere Tulumbacı denirdi. Her mahallenin tulumbacıları ayrı idi. Kentin bir yerinde yangın çıkınca, tulumbacılar, tulumbalarını sırtlarına alır, bağıra bağıra koşarak yangın yerine giderlerdi
.
Ülkemizde ilk yangın söndürme örgütü 1914 yılında kuruldu. Yangın söndürme örgütüne İtfaiye, yangını söndüren görevlilere de İtfaiyeci denir. Yangın söndürme görevi 25 Eylül 1923 tarihinde belediye hizmeti olarak kabul edildi. Bugün belediyelerde ve büyük endüstri kuruluşlarında itfaiye örgütü vardır.
 
Ateş ve ısı, insan hayatı için önemli bir ihtiyaçtır. Ateş kontrol altında kullanıldığında insanlara yardımcı olurken, kontrolden çıktığında çok büyük zarar verebilmektedir. İşte ateşin kontrolden çıkıp gittikçe büyümesine yangın denir. Yangın en tehlikeli felakettir. Önüne çıkanı yakar, kül eder. Siler, süpürür, ortadan kaldırır. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik yüzünden çıkan yangınlar, büyük zararlar doğurur. En küçük kıvılcımdan, korkunç yangınlar çıkar. Küçük bir odada çıkan yangın, önce eve yayılır, sonra komşu evlere, mahalleye ve kısa bir süre içinde de koskoca bir şehre yayılır. Kısa bir anda yüzlerce bina yanar, kül olur. Eşyalar, insanlar, hayvanlar yanar, yok olur. Büyük maddi – manevi zararlar meydana gelir. Son yıllarda türlü amaç uğruna yakılan hele orman yangınları daha çoktur. Ülkemizin milli serveti olan ormanlar yok olur. “Bir ağaçtan milyonlarca kibrit çıkar, bir kibrinden binlerce hektar orman yanar”
 
Yangının Başlıca Nedenleri sıralabilir….
Yanan soba kapağının açık bırakılması,
Sigaranın söndürülmeden atılması,
Gaz lambası veya mumun yanık bırakılması,
Çıplak elektrik tellerinin birbirine değmesi,
Orman ve korularda yakılan ateşin iyice söndürülmeden bırakılması, 
Çevreye atılan cam  ve yansıtıcı atıklar,
Kibrit ve ateşle oynanması,
Yanıcı, patlayıcı maddelerin bulundukları yerde sigara içilmesi,
Yanan kibritin yere atılması… gibi nedenlerdir.
 
 
Hep bir arada, yangınsız huzurlu ve sevgi dolu, günler ve haftalar, Yangından Korunma Haftası kutlu olsun!
 
“Korkutur ateş aman, sıçratmayın hiçbir zaman
Gözler bile görmez olur, kaplayınca kara duman.
Dikkatsizliktir bunun başı, bırakmaz dağı taşı.
Önleyemesen yakar geçer hem kuruyu hemde yaşı.
Kurtulmanın çıkar yolu, kovalarım suyla dolu.
İtfaiye çabuk gelir, telefonla 112 ararsan “… 
 
Ve
Yangınlarının yüzde 48’i ihmal, dikkatsizlik ve kaza sonucu çıktı…

Orman Genel Müdürlüğü, bu yıl 31 Temmuz itibarıyla Türkiye genelinde çıkan 1060 orman yangınından yüzde 48’inin kaynağının ihmal, dikkatsizlik ve kaza olduğunu bildirdi….

 

AA muhabirinin Orman Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, iklim değişikliğinin de olumsuz etkisiyle geçen yıl ve bu yıl kuraklık, orman yangınları ve sel gibi afetler tüm dünyayı etkiliyor.

Uzmanların buna bağlı olumsuz şartların gelecek yıllarda etkisini daha da artıracağı yönünde tespitleri bulunuyor. Her ülke bu felaketlerle mücadele için imkanları dahilinde ekiplerini ve teknik kabiliyetlerini artırmaya çalışıyor.

Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele, önleme, söndürme ve rehabilite olmak üzere 3 stratejiyle yapılıyor. Önleme çalışmaları kapsamında eğitim ve bilinçlendirme ile teknik çalışmalar ön planda tutulurken söndürme ve rehabilitasyon çalışmaları yangın anı ve sonrasındaki alan çalışmalarını kapsıyor.

Orman Haftası ve 11 Kasım’daki Milli Ağaçlandırma Günü başta olmak üzere sürekli tabiat sevgisini aşılama ve orman yangınlarına karşı bilinçlendirme çalışmaları yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, 20 yılda 7 milyar fidanı toprakla buluşturdu.

25 bin personelle 120 bin gönüllü yangınlarla mücadele ediyor

Tüm eğitim faaliyetleri ve teknik çalışmalara rağmen orman yangınları etkisini artırarak çıkmaya devam ediyor. Bu yıl 31 Temmuz itibarıyla Türkiye genelinde 1060 orman yangını meydana gelirken 7 bin 190 hektar alan zarar gördü.

Söz konusu dönemde en çok orman yangını Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıktı. Bu yangınlardan en fazla etkilenen İzmir’de 1550 hektar orman alanı zararla karşı karşıya kaldı.

Söz konusu tarih itibarıyla çıkan orman yangınlarının kaynağı araştırıldığında 509’unun (yüzde 48) ihmal, dikkatsizlik ve kaza, 33’ünün (yüzde 3) kasıt, 92’sinin (yüzde 9) yıldırım ve 426’sının (yüzde 40) kesin olarak belirlenemeyen nedenlerle oluştuğu belirlendi.

Orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarında bu yıl 25 bin personel ile sayıları 120 bini aşan yangın söndürme gönüllüleri görev aldı. 29 Temmuz itibarıyla yangın sahalarında görev yapan 100 helikopterden alevlere 31 bin 238 ton ve 24 uçaktan 5 bin 600 ton su atıldı.

YORUM YAP