DOLAR 32,2242 % 0
EURO 34,8990 % -0.37
STERLIN 40,5695 % 0.07
FRANG 35,5588 % -0.08
ALTIN 2.444,47 % 0,49
BITCOIN 61.295,81 0.458

* 5 * Yörükler, zamanla Gandacık yaylasına sığmaz olmuş.

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

YÖRÜKLÜK  5

Yerleşik yaşama geçip hayvancılığın yanında tarım işleriyle de meşgul olmaya başlayan

Yörükler, zamanla Gandacık yaylasına sığmaz olmuş. Atalarının Ergenekon’dan çıkıp dünyanın

dört bir yanına dağıldığı gibi Yörükler de Gandacık yaylasından çıkıp civar bölgelere dağılmışlar.

Buraları yurt edinmişler. Zaten Yörük’ün karakteristik özelliği beşiğin ardının gurbet olmasıdır.

Atalarımın yurt edinip çadır kurduğu ilk yerler; Baraklar, Gandacık, Kocateke,

Soğukpınar, Kellelitaş, Tekeasarı, Çökek, Taşpınar ve Ahırlıtaş gibi muhtelif bölgelerdir.

 

Nüfusun kalabalıklaşması, bu nedenle hayvan otlatacak meranın kişi başına göre azalması kısa

mesafeli göçlere neden olmuştur. Aydın-Afyonkarahisar mesafesinde olmasa da yaklaşık on

kilometrelik bir alan çevresinde göçler dört mevsim devam etmiştir. Göç edilen yörelerin yurt

edinilmesinde mevsim şartlarının büyük etkisi olmuştur. O devirlerde kış aylarının çok sert

geçmesi, kış yurtlarındaki yerleşimin kalıcı hale gelmesine yol açmıştır. Çadırlarda ısınma

sorunu yaşayan atalarım, böylece, kış yurtlarında tek gözlü evler (dam) inşa etmeye

başlamışlar. Bir başka deyişle bulunduğu yeri sahiplenmişler.

 

Oğlak ve kuzularının soğuktan etkilenmemesi için de kömbeler inşa edilmiş. Kömbe, iki çatal ağacın karşılıklı dikilip arasına mertek konmasıyla yapılmaktadır. Yan taraflarına ağaç dalları ve kargan (kekik, karabaş) otu konarak inşa edilen kömbeler, kekiğin üzerine tuzlu su ve toprak örtülmesiyle tamamlanır.

Kömbeler, yağmuru geçirmemesi ve soğuğu önlemesiyle atalarımın birçok hayvanının telef

olmasını engellemiştir. Üçgen bir küpe benzeyen ve arkası ile yanları kapalı olan kömbeler,

yaklaşık on metrekare genişliğindedir ve bu alana kırk elli kadar kuzu veya oğlak

sığabilmektedir.

Cumhuriyet’in ilanından sonra Yörükler, artık tarım ve ziraat işlerinde ustalaşmaya

başlamıştır. Bir kısım Yörükler, hayvancılığı bırakıp tarıma yönelmişler ve ova köylerine göç

etmişlerdir. Bu göçler Koçarlı ilçesinin köylerine yönelik olmuştur.

 

Bu köyler arasında Karadut, Haydarlı, Yağhanlı, Kasaplar, Bıyıklı, Yeniköy, Güdüşlü, Tekeli, Dedeköy, Sobuca, Büyükdere, Çakmar, Cincin, Boyderesi, Çakırbeyli (merhum Adnan Menderes’in köyü), Boğaziçi ve Orhaniye (Büngüldek) bulunmaktadır. Çine’nin Bahçearası köyü ile Aydın’ın il merkezine ve çeşitli köylerine de göçler sürmüş olup bu göçler halen devam etmektedir.

Bu köylerde yaşayan kişilerin çoğu ile akrabayız.

Bununla beraber dağ köylerinde yaşamaya devam eden Yörükler de bulunmaktadır.

Bunlar; Saraçlar, Gökyaka, Kavaklar, Kirazderesi, Bayramlı, Örenderesi, Mutaflar, Dutağacı,

Kocasu, Söğütçük ve Çakmak köyleridir.

 

Sözün kısası bu coğrafya, Menteşe dağlarının doğusu ve Çine çayının doğduğu yer ile

sınırlandırılabilir. Güneyi Aydın-Muğla il sınırını takip eden Beşparmak dağları ile Bafa gölü olan

bu sınırın kuzeyi Büyük Menderes nehri, batısı ise Ege denizinden ibarettir.

Yörüklerin bu yaşam öyküsü 145 yıllık bir meseledir.

Biz, bize anlatılanları aktarıyoruz.

Bu yaşam öyküsünün doğruluğunu genç araştırmacılara ve akademisyenlere bırakıyoruz.

 

YORUM YAP