DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 63.778,77 0.99

AŞKIN YAŞI VAR MI?

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

Aşk, bir başka varlığa duyulan derin sevgiyi ifade ediyor. İyi
alışkanlıktan, en derin sevgiden en basit arzuya kadar birçok güçlü,
olumlu duygusal ve zihinsel durumu kapsıyor. Bu büyülü duyguyu
sekteye uğratan nedir peki? İnsanlar artık birlikte olgunlaşarak
büyümeyi denemelidir. Yani birbirlerinin beklentilerine, bakış
açılarına, yaşam tarzlarına saygılı olup, birlikte uyum sağlamanın
yollarını aramalıdırlar.
Birliktelikleri tüketen sadece dokunsal, işitsel ve görsel ayrımlar
mıdır?
Sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi için bu üç ögeyi önemseyip
farkındalık halinde olunmalıdır.
Önceden bir birliktelik kurulurken erkeğin işi olması yeterli
görülüyordu. İlaveten erkeğin yaşı büyükse tamamdı. Çok da başka bir
durumu incelemeye gerek yoktu. Duygu, his, mutluluk zamanla olurdu.
Bir de nikahta keramet vardı. Ama gerçekte durum farklıydı. Yaş
ilerledikçe erkek yıllara yenik düşüyor, sosyal ve fiziksel etkinlikleri
azalıyor ve kadın yapayalnız kalıyordu. Vaktiyle göze pek batmayan
yaş farkı zamanla sorun yaratmaya başlıyordu. Kadının tüm çırpınışları
ve talepleri karşılıksız kalıyordu. Toplumda erkeğin düşünülerek
verildiği kararlarda bile erkek mutlu olamıyordu.
Birçok uzman, evliliklerde erkeğin yaşının kadının yaşından büyük
olması gerektiği konuda hemfikir. Peki etrafımızda büyük oranda bu
kriterleri gördüğümüz halde şayet bu durum olması gereken bir
durumsa neden boşanan insanların sayısı her geçen gün artıyor?
İnsanlara bu konudaki görüşleri sorulduğunda, İsviçreli bilim adamları
öyle demiyor mu diye başlıyorlar söze. Ardından kadınların ergenliğe
daha çabuk erişmesi ve erken olgunlaşması yeterli neden olarak
söylemdeki yerini alıyor. Bir de iletişimin sağlıklı olabilmesi için
kadının yaşının küçük olması gerektiğine inananlar. Şayet kadının yaşı
erkeğin yaşından büyükse kadınlar dahi aşırı tepki vermekte

gecikmiyor. Konu tartışmaya bile açık değil. Artık yaş durumunu bir
kenara bırakıp insanın öz yapısına ve hayata bakış açısına dikkat
etmenin önemini anlamalı sanki.
Uygun evlenme yaşını neden kalbimiz değil de toplum yasakları
belirliyor?
Yaşananlar gerçeklerden çok farklı değil halbuki. İnsanlar özgür ve
kendi olabileceği, eğlenebileceği birliktelikler arzuluyor. İlişkide iyi
bir iletişim kurulması, birlikte sorun çözebilme yetisinin geliştirilmesi,
tutkuyla sevme var olduğunda yaş ayrımı dengeyi bulmuş oluyor ve
aradaki fark önemini yitiriyor.
Kaldı ki aynı cins içinde bile fiziksel kapsama alanı ve duyusal olgunluk
her zaman aynı yaşlarda aynı derecede olamaz zaten mümkün de
değildir. Buna etki eden birçok neden vardır çünkü.
Birlikte yaşlansak ya?
Evet neden birlikte yaşlanmanın keyfine varamıyoruz?
Sevdiğimiz insanın yanında kendimizi iyi hissetmekten daha güzel ne
olabilir ki? Birlikte keyifle yaşlanabilmek için herkes kendi gibi
davranabilmeliydi oysa. Sayılara bu kadar anlam yüklemenin kimseye
bir faydası yok ki!
Nitelikli sohbetler ederken saatleri unutmak, birlikte keyifli zaman
geçirebilmek, birbirlerine müdahaleci olmayan tutum, sosyal çevresine
uyum sağlama çabaları; sosyal, kültürel, ekonomik uyum içinde
olabilmenin zeminini hazırlamak tarif edilemez güzelliklere yelken
açmayı sağlar. Beklentileri açık bir şekilde anlamak ve anlatmanın
bütünleyici olmanın büyüleyici etkisine teslim olmak…
Yani önemli olan hayat görüşlerinin ortak paydasında buluşabilmek.
Çünkü; aşk kapıyı çaldığında yaşınızı sormuyor!

Alisa Çiçek AKYOL

YORUM YAP