DOLAR 32,2863 % 0.03
EURO 35,0505 % -0.12
STERLIN 40,8847 % -0.12
FRANG 35,5146 % -0.32
ALTIN 2.475,10 % 0,36
BITCOIN 66.175,38 -0.092

DİNMEYEN YÜREK SIZISI; MÖLLN …!

Yayınlanma Tarihi : Google News
DİNMEYEN YÜREK SIZISI; MÖLLN …!
0

DİNMEYEN YÜREK SIZISI; MÖLLN …!

Kuzey Almanya’nın MÖLLN kasabasında, 
23 Kasım 1992 gecesi 3 ırkçı Alman gencinin, kundakladıkları Türk ailelerin oturmakta oldukları 2 evden biri, kasabanın Mühlenstr. 9 numaradaki, ARSLAN ailesinin 3 kadın bireyi, yanarak can vermişti.
 
Dün akşam, çiseleyen yağmur altında, 31’inci Anma Törenine katıldık. 
 
Sadece, 20-25 kişinin oturabileceği küçük çadırın dışında, 31 yıllık acıyı yüreklerinde taşıyan insanlar, basın mensupları ve görevlilerin, kasabanın bu insanları alabileceği ve de bildiğim kapalı salonları olduğu halde, törenin yağmur altında Kurpark’da (kaplıca Parkı), insanlara bu programın omuz tenlerine ıslanacaklardı kadar izletilmiş olmasına, üzgünüm ki; halen bir anlam verebilmiş değilim.
   
Saat 15:00 ulaştığım, 27 km uzağımdaki MÖLLN kasabasında, 23 Kasım 1992 günün menfur gecesinde, Behiye ile torunu Yeliz ARSLAN ile yeğeni Ayşe YILMAZ yanarak can veren 3 canımız olmuştu. 
 
Dün akşam gerçekleşen ve yetişemediğim programın, DİTİB camiinde okunan mevlidden sonra, grubun Kurpark’a gittiğini öğrendiğimde, camii derneğinin çay ocağında beni karşılayan kasabanın ilk kuşağından saygın bir teyzenin, ısrarla ikram ettiği lezzet dolu lahana sarmasını yedikten sonra, yağmur altında gerçekleşen programa katıldığında, 2 genç sanatçı, söz ve sazları ile internasyonal bir dayanışma örneği sunmakta idiler. 
 
Sonrasında aile büyüğü, anne ve evladını o Yangında kaybeden Faruk Arslan söz alıp ve bu hava şartlarında bunca insanın bu törene, 31’inci Anma Törenine, katılmış olmasının, yürek sızılarını az da olsa dindirdiğini söyledi.
 
O menfur gecede 8 yaşında olan ve bugün Almanya’nın emniyet teşkilatında başarılı bir polis memuru olarak görev yapan, aile bireylerinden İbrahim Arslan, başarılı hitabet gücü ile programı yönetiyordu.
 
İbrahim, kamu okullarını görevli olarak ziyaret edip, dersliklerde öğrencilerle, okul salonlarında, toplu olarak öğrencilere ve eğitimcilere 
zaman zaman ırkçılık ve demokrasi konusunda konuşmalar ve konferanslar vermektedir.
 
İbrahim’in, olay gecesi kurtarma çalışmalarına  katılan Peter Kemp’i üstü kapalı sahneye alıp,  o geceye ait anılarını anlatmasını rica etti. 
 
Konuşmakta zorlanan Peter Kelm ile yangının ilk çıkarıldığı ve can kaybının olmadığı Ratzeburg Allee adresine ve Mühlenstr. 9 numaralı binanın önüne konulan çelenklerden sonra, kabulün verildiği salona kadar birlikte yürüdük ve gerek o gecenin anıları ve de özel yaşamı ile ilgili olup, anlatabildiği kadarı ile kendisini dinledim. 
 
Gördüğü terapilere rağmen, halen olay gecesinin etkilerinden kurtulamadığını ve de erken emekli olmak durumunda kaldığını da Peter Kelm’den öğrenmiş bulunuyorum. 
 
Kurpark’da bizlere yağmur altında izletilen programda, MÖLLN kasabasının Belediye Başkanı Ingo Schäper ile Hamburg Başkonsolosu Emine Derya Kara, yaptıkları konuşmalarda, bu tür olayların tekrarlanmaması için duyarlı olmaları gerektiği ve 31 yıl önce vukuu bulan bu menfur olayın, unutulmaması için de ellerinden geleni yapacaklarını da dile getirdiler.
 
Bu acı olayın bizim de Lübeck’te yüreğimizde derin izleri kalmıştır. 
 
Olay gecesinin ertesi günü geç saatlerde Lübeck DGB (Alman Sendikalar Birliği) Bölge Başkanı Dieter Mainka’yı telefonla arayıp, olaya karşı bir şeyler yapmamız gerektiği fikrimi açtığımda, sabah öğle saatlerinde sekreterinden gelen telefon ile Lübeck’in ileri gelenlerinin davet edildiği bir toplantıya, benim de katılmam istenmişti.
 
Toplantıda olay hakkında bilinenler ve yorumlar konuşulduktan sonra, Papaz (Probst) Dr. Hasselmann, ortaya attığı bir yürüyüş tertiplenmesinin fikri ilgi görünce, bana dönüp: ”Miting alanında ölüleriniz için fatiha okuyacak bir imam bulur musunuz?” Diye sormuştu. 
2’nci Dünya Savaş sonrası Lübeck’te ilk defa 
28 Kasım 1992 – Cumartesi günü, 20-30 kişi ile At Pazarı (Pferdemarkt) meydanında başlayan yürüyüşte, her adımda yaya kaldırımdaki insanların inip, bize katılmaları ile sonuçta 6 (bin) kişinin katılıp (Lübecker Nachrichten 29.11.1992) gerçekleşecek olan yürüyüş ve miting ile ilgili olarak, Lübeck Valisi Peter Oertling ve DGB Başkanı Dieter Mainka ile biz TÜRGEM Başkanı olarak üçümüz görevlendirilmiştik. 
 
Bu toplantıya da katılan dönemin Lübeck Belediye Başkanı Michael Bouteiller’de desteğini açıklamıştı.
 
Hamburg ‘dan getirdiğimiz bir imam miting de, mitinge katılan 6 bin (altı) kişiye hitaben okuduğu Fatiha’yı, dilinden anlamayanlar dahi huşu içinde dinlemişti.
 
Bende ki olayın 2’inci derin anısı ise; yoğun katılımlı geçen 10’üncü Anma töreninden sonra, 11’inci Yılı Anma Törenine sadece 12 kişi katılmıştık. 
 
Sağdan sola, soldan sağa sayıyordum, aile bireyleri, MÖLLN El Ele Derneği görevlileri ve de basın mensubu 2 arkadaşım ile 12 kişi idik. 
 
Her anma yılında, Hamburg Başkonsolosluğumuz yoğun katılım gösterirken, 11’inci yıla katılmaması bizleri şoke etmişti.
 
Kasaba aklı devlet aklına galip mi gelmişti? 
 
Akabinde, kaleme aldığımız “Mölln’de Unuttuklarımız” makalemizden sonra, Başkonsolosluğumuz bizi arıyor ve 
öğreniyoruz ki; olayı unutturmak isteyen dönemin Mölln kent yöneticilerinin kurnazlığına kurban edilmişler!!!
 
Böyle de olsa, ertesi yıl Mölln Kurbanlarının 12’inci Anma yılında, 10’uncu Yılı kadar yoğun bir programın da gerçekleşmesi, mümkün kılınmış oldu. 
 
Tek katlı kırmızı tuğlalı eski evlerin ve iki göl arasında oldukça güzel bir tabiat güzelliğine sahip, adeta ansiklopedi sayfalarında Ortaçağın minyatür bir kasabasına benzettiğim ve çok sevdiğim Mölln kasabası, bende de derin izler bıraktığı gibi, 31 yıldan bu yana aksatmadan katıldığım her Anma Töreninden sonra, yüreğimde hep bir sızı hissederim. 
 
Bu tür ölüm ve olayların hiç bir coğrafyada ve de hiç bir ulus ailesinde yaşanmaması dileklerimle,
 
Sevgi ve selâmlarımı sunuyorum. 
 
Remzi Uysal
Lübeck, 24 Kasım 2023
(Fotoğraflar: Remzi Uysal / Ali Akdemir)
 

YORUM YAP