DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 63.974,31 -1.419

Neden Kına ?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Neden Kına ?
0
Geline neden kına yakılır?
Birçok kültürde en önemli parçalardan biridir düğün törenleri.
Bu törenlerin içinde yer alan ve gelinin baba evinde kalacağı son gece yapılan kına gecesi ise en duygu yüklü olanıdır. Hüzünlü, yanık bir ezgiyle söylenen ağıtlar, bu eğlence gecesinin olmazsa olmazıdır.
Geleneksel yapının yoğun yaşandığı bölgelerde hala eski önemini korumaktadır ancak büyük kentlerde artık ya yapılmamakta ya da sadece eğlenceden ibaret bir gün olma niteliği taşımaktadır.
Yıllardan beri süregelen kına gecesi geleneği neden yapılır?
Hüznün ve mutluluğun aynı anda yaşandığı kına gecesinde, ironiktir ki hem ağlayıp hem de gülerek kutlama yapılır. Gelinin ve damadın (genelde kadın) akrabaları ve arkadaşları, düğünden birkaç gün önce düzenlenen kına gecesinde geline kına yakarlar.
Kına yakmak eski İslam geleneklerindendir. ‘Vatana kurban olsun’ diye askere gidecek olan gence ve Allah’a kurban olsun diye kurbanlık koyuna yakılan kına, konu gelin olunca farklı anlamlar taşımaktadır.
Kimi kınayı ‘Cennet Sıvası’ olarak kabul edip, sevap sayarken kimi de kınasız gelinin cennete gidemeyeceğine inanır.
Ama pek çok Anadolu yöresinde kına aslında bakireliği diğer bir deyişle bekareti simgeler der ve eklerler…
Kınanın çiftleri nazardan koruduğuna inanılır ve kına yakmak eski İslam geleneklerindendir. Eskiler, kınanın eşleri birbirine sevgili yapmak, bir ömür boyu aşklarının devamını sağlamak amacı ile yapıldığını söyler.
Ayrıca kınanın evlenecek çiftleri nazardan ve kötülüklerden koruyacağına inanılır.
Hem gelin hem de misafirlerin ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutlanıp kutsanması sağlanır.
Adanmışlık anlamına da gelir.
Kınanın bir diğer anlamı da “adanmışlık”tır. Yani, gelin adayının eline kına yakmak, hayatını eşine adadığı anlamına gelir. Hem ağlarım hem giderim…
Bu tür inançlara inanıp inanmamak tabii ki sizin elinizde ama kına yakmak ya da modern hali ile kına partisi organize etmek, düğün öncesi hem iki ailenin kadınlarını birbirine yakınlaştırır, hem de “Hem ağlarım hem giderim” ruhunu yaşatır.
Kına gecelerinde uygulanan adet ve uygulamalar esasta bir olmakla birlikte ayrıntılarda yöreden yöreye değişen birtakım özellikler gösterir.
Genelde düğünden önce düzenlenen bu gece, kız evinde yapılır ancak kına oğlan evi tarafından alınır. Başına allı pullu bir duvak örtülen gelin, genç kızların söyledikleri ağıtlar eşliğinde ve içinde mumların yakıldığı kına tepsisiyle ortaya getirilir.
Sonra duayla kına yakma töreni başlar.
Gelinin sağ elinin avucunun ortasına kına ve altın konulur, sonra el ipek bir mendille bağlanır. Son yıllarda gelin ‘e  damat da eşlik eder , birlik beraberlik  sağlanır, gençlerin kınaları yakılır…
Kına ağıtlarında ağırlıklı tema ayrılık ve gurbettir. Bu ağıtların oluşumunda coğrafi özellikler, ağıt yakanlar tarafından sıklıkla kullanılır.
Pek çok kültürde süslenmek amacıyla da kullanılan kına, genel olarak kına yakma adetinin kökeninin ise paganizme dayandığı varsayılır.
Milattan 7000 yıl öncesine Çatal Höyük’teki mezarda bulunan cesetlerin ellerindeki bereket tanrıçasına ait kına süslemeleri, bu görüşü destekler niteliktedir. Başlangıçta tanrılara adanan kurbanın kınayla süslediği, sonraları ise yaşlı kadınların ölümü beklemeye hazır olduklarını ve kendilerini tanrıya adadıklarını göstermek için saçlarını kınayla boyamaya başladıkları düşünülmektedir.
Ayrıca arkeolojik çalışmalar, eski Mısır’da firavunların el ve ayak parmaklarının mumyalanmadan önce kınayla boyandığını göstermektedir.
Kendine has ve değişik bir kokusu olan kınanın kırmızı renginin, sevgi ve sohbet duygularını tetiklediği düşünülür.
Kına, Arabistan’da yetişen kına ağacının yapraklarının kurutulması ile elde edilen bir toz.
Eski çağlardan günümüze kadınların süs amaçlı olarak kullandıkları kına, ülkemizde geleneksel olarak yeni evlenecek kızların kına gecelerin vazgeçilemeyen bir parçası.
Boyadığı dokuya kızıl bir renk veren kına, yeşil ve siyah kına olmak üzere iki tipte bulunuyor.
Yeşil kına saf olmayıp boya karıştırılarak yapılmaktadır. Bununla birlikte kınanın saymakla bitmeyen pek çok faydaları olduğu biliniyor. 
Kına ayakta başa kadar çokça faydaları vardır…
Ayak kokularını giderir, yara ve çıban gibi hastalıkları tedavi eder.
Ayaklarda oluşan yorgunluğu alır.
Ağrı kesici özelliği vardır; Her hangi bir nedenden dolayı oluşan ağrılara karşı kına etkilidir.
Avuç içine konulan kınayı koklamak baş ağrısına iyi gelmektedir.
Kas sağlığına özellikle zeytinyağı ile karıştırılarak uygulandığı zaman sırt ağrılarını giderici özellik taşır.
Etkili bir böcek kovucu olduğu dile getirilir.
Sırt ağrılarına bal mumu ve gül yağı ile karıştırılarak uygulandığı zaman yararlı olmaktadır.
Ayak tabanına uygulandığında su çiçeği ve bazı göz rahatsızlıklarına yararlı olmaktadır. Kınanın Tırnaklara  ve Uyuzada iyi gelir. Hakiki zeytin yağ ve kına tozu karışımı kullanıldığında ise iyi derecede verim alınabildiği ifade ederler. …

YORUM YAP