TÜRGEM de BİR SOHBET AKŞAMI
TÜRGEM’DE AÇIK KAPI GÜNÜ SOHBETLERİMİZDEN BİR GÜN VE DE ANILARIMIZDAN BİR KESİT. ….
Bu hafta, her Çarşamba günü olduğu gibi, açık kapı sohbet ve danışma günümüzde, bizlere sadece tanışmaya değil de, sohbet etmeye gelen konuklarımız da oluyor.
Bu hafta gelen konuklarımız arasında Ankara’dan gelen iki tıbbiyeli öğrenci, sınıf arkadaşları olup, biri Ermenistanlı, üç lise öğrencimiz, İzmir’den gelen bir konuğumuz ile biz de dört TÜRGEM üyesi arkadaşımız ile bu Çarşamba sohbetimizde yer aldık.
Bir birimizi dinlediğimiz, bir birimizden yararlı şeyler öğrendiğiniz bu sohbetten çok keyif aldık ve de bilgilendik.
Değişik konular arasında, 1982 yılında Türk gençleri henüz Alman ordusunda askerlik yapmaya başlamadan önce, Lübeck Hanseatitsch kışlasında (13.5.1982) subaylar ve askerler ile o taburun ertesi günü Kanada’nın Winnipeg kentine NATO manevrasına gitmeden önce tek yabancı olarak davet edilip katıldığımız, Lübeckere Nachrichten (LN) gazetesinde (15.5.1982) ve de Hürriyet gazetesinde (09.6.1982) yer alan bu görüşme ile anılarımızı tazeleyip, detayını konuşup, paylaştık.
O toplantıda, Tabur Komutanı Yarbay Mattias Wiederholz, beklenmedim şekilde bana: “Türk gençlerinin Alman ordusunda askerlik yapmasına ne dersiniz?” Sorusuna, üzerinde hiç düşünmediğimden, o günlerde halen başımızın üzerinde sallanan “12 Eylül” kılıcını da bildiğimden, beynimden şimşek hızı İle geçen şu yanıtı verdim: “Türkiye ile Almanya, her ikisi de NATO üyesi ülkelerdir. İsteğe bağlı olabilir” kaçamak yanıtını verdikten sonra; en arka sıralarda oturan, halen zaman zaman, yabancı düşmanlığı konusu açılınca, gözümün önüne gelen yumurta kafalı bir erin zıpkın gibi fırlayıp: “Ben Türk onbaşı’dan emir alman” çıkışından sonra, heyecanımı yenemeyerek, davet edilmeden fırlayıp kalktığım mikrofonda, o askere hitaben, o günlerde SİPRİ mecmuasında eski Şansölye ve eski Sosyalist İnternasyonal’in Başkanı Willy BRANDT’ın Savaş Karşıtı makalesinden ezberleyebildiklerimi sıraladıktan sonra, bir yüzbaşı, yanıma gelerek: “Lütfen bu kadar yetsin” diyerek beni yerime davet etmişti.
LN gazetesi, aşağıdaki 15.5.1982 günlü sayısında ki haberinde, bana sorulan zor sorudan ve “genç askerlerin karşı çıkışından da bahseden” haberinin başlığını şöyle atmıştı: “Türkler Alman Ordusuna – Peki, Ya Sonra?”
Hürriyet gazetesi ise (08.6.1982), yaptığı haberin başlığını şöyle atmıştı: “Alman Askerleri Yabancıların Askere Alınmasını İstemiyor.”
Aslında, o gün Alman kışlasında 200’e yakın asker ile subayın katıldığı, yaşanan ve de üç sivil’den, biri Alman Sendikalar Birliği Lübeck Başkanı ve de sonra Lübeck Valisi olan Ingeborg Sommer, LN’de yayınlanan haberin yazarı Albrecht Schreiber ile biz de tek Türk ve de yabancı olarak katıldığımız bu toplantı, Alman ve Türk basınında çıkan haberleri ile; 1961 yalından bu yana Almanya’da yaşayan Türklerin çocuklarının ve de ileri yıllarda Alman ordusunda askerlik yapacak gençlerimiz açısından, önemli bir olay ve geleceğin başlangıcı olmuş oldu.
Her toplantımızda konuklarımızla, bir veya bazen de iki konu bulup üzerinde karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuyor, konuşuyor, anılarımızın da bilinip paylaşılmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Biz de TÜRGEM yöneticileri olarak açık kapı sohbetlerimize katılanların anılarından oldukça esinleniyoruz ve dinlediklerimiz ile biz de genel kültürümüzü zenginleştiriyoruz.
Sevgi dolu sağlık dileklerimle
Remzi Uysal
Lübeck, 11.9.2022