– “Kanser tedavisinde immünoterapi veya akıllı ilaçlar denilen, belirli hedefe yönelik geliştirilmiş ilaçları uzun süredir kullanmaktayız. Bu ilaçların kullanımı ile bazı kanser çeşitleri veya özel durumlarda bir biyobelirteç olmaksızın da etkinlik görülebilmektedir”
Medicana International İstanbul Hastanesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Meydan, Tüm hastalıklar için gelişen bir alan olmakla birlikte, onkolojik anlamda genomik profillemenin, kişi özelinde, ortaya çıkış, büyüme, gelişim ve tedavi yanıtı gibi tüm süreçler üzerine yönetici bir etki gösterebilen, genetik bozuklukları ve bunlara sahip hastaları saptamayı, farklı ve daha etkin tedavi seçenekleri sunabilmeyi hedefleyen, bir anlamda kişiye özgü ek tedavi seçenekleri sağlayabilen yeni bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Meydan, “Genetik incelemeler ile aynı zamanda kanser gelişebilecek aile üyelerinin saptanması ve korunması da mümkün olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Genetik profilleme ile sağlanan gelişmelerden birisinin, özel bir gen bozukluğuna karşı geliştirilmiş bir ilacın farklı organ kanserlerindeki benzer mutasyonlara karşı da, kanser tipi ve yerinden bağımsız olarak etkili olması olduğunu aktaran Meydan, “Bu bize, standart tedaviler dışında farklı ve hatta daha etkin tedavi seçeneklerinin kullanılmasını sağlamaktadır. Ancak profilleme ile saptanan her değişiklik, kanser gelişimi ile ilgili değildir. Bir tedavi hedefi de olamamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Meydan, tedavi hedefi olarak kullanılabilmesi için patojenik bir değişiklik olduğunun kanıtlanması, profillemenin yapılabilmesi için ise yeterli bir tümör dokusunun olması gerekmekte olduğuna işaret ederek, “Yeterli dokunun bulunmadığı durumlarda kandan da bu testler yapılabilmektedir.
Henüz gelişen bir alan olduğundan, her genetik mutasyon için etkin tedavi seçeneği olmadığı gibi, saptanan her bozuklukta var olan hedeflenmiş ilaçlar etkili de olmayabilir. Ek olarak saptanan her mutasyon için geliştirilmiş etkin ilaçlara ulaşabilme imkânı olmayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Kanser hücreleri gelişim ve ilerleme süreci boyunca farklılaşıyor”
Kanser hücrelerinin gelişim ve ilerleme süreci boyunca farklılaştığına dikkati çeken Meydan, “Bu farklı genetik bozuklukların birikmesi ile sonuçlandığından, yapılan test sadece o andaki durumun fotoğrafını çeker. Kanserin değişik aşamalarındaki farklı süreçler, yeni ve farklı tedavi hedefleri ortaya çıkarabileceği gibi, halen kullanılan ilaçlara da sıklıkla bir süre sonra direnç gelişmektedir.” açıklamasını yaptı.
Prof. Dr. Nezih Meydan, kanser tedavisinde immünoterapi veya akıllı ilaçlar denilen, belirli hedefe yönelik geliştirilmiş ilaçları uzun süredir kullandıklarını belirterek şunları kaydetti:
“Bu ilaçların kullanımı ile bazı kanser çeşitleri veya özel durumlarda bir biyobelirteç olmaksızın da etkinlik görülebilmektedir. Hatta kimi ilaçlar, klasik kemoterapatik ilaçlar olmaksızın etkili olmamakta veya düşük etkinlik göstermektedir.
Bu nedenle klasik tedaviler, kombine veya ardışık olarak kanser tedavisinin önemli bir parçası olmaya devam etmektedir. Belirli kanser tipleri ve özel durumlar için tedavi etkinlikleri kanıtlanmış, kişinin kendi immün sistemini kanser hücresine karşı kullanmayı hedefleyen bir tedavi şeklidir.
Ancak her hastalık ve durum için etkili olamadığını bilmekteyiz. Bu nedenle, geliştirilen her molekülün etkin ve verimli kullanımı için uygun bir biyobelirteç arama çalışmaları devam etmektedir. Günümüzde bazı özel genetik mutasyonların varlığında immünoterapilerin yararlı olmadığını biliyoruz. Ancak tümör yeri ve tipinden bağımsız olarak, farklı özel genetik değişiklikler veya tümör dokusu boyamalardaki sonuçların düzeyine göre kapsamlı bir kullanım alanı bulmuştur.”