DOLAR 38,5709 % 0.33
EURO 43,6822 % 0.21
STERLIN 51,3266 % 0.12
FRANG 46,6565 % 0.61
ALTIN 4.010,43 % 0,16
BITCOIN 97.000,06 0.233

BİR 1 MAYISIN ARDINDAN DAHA -Yazar İbrahim Uysal

Yayınlanma Tarihi : Google News
BİR 1 MAYISIN ARDINDAN DAHA -Yazar İbrahim Uysal
0
BİR 1 MAYISIN ARDINDAN DAHA 
 
İnsanların, ailelerin, toplumların olduğu gibi Devletlerin ve Milletlerin de soylu davranışları vardır.
Benim çocukluğum, 70’li yılların içinde geçti.
Bizim köyde bayranım ne bayramı, ne de hazanı olurdu.
Hıdırellezde bohçalar hazırlanır, dosdoğru bir su kenarına, çimlerin üstüne yayılmaya gidilir, ailecek yenilir, içilir, komşularla eğlenirilir ve gelinirdi.
Bugünkü “1 Mayıs”a gelirsek, feodal dönemde “Hıdırellez” olarak bilinen ve her yıl “5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece” kutlanan, baharın gelişini, bereketi ve dileklerin kabulünü simgeleyen yıllar öncesine dayanan bir Türk Toplum geleneğidir.
Dahası, ayrıntıya girer isek, Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli kaynaklarda ortaya konulan savlara gelirsek, bunlardan bazıları Hıdırellez’in Orta Asya, Orta Doğu ile Anadolu kültürlerine ait olduğu yazılır, anlatılırken, bazı kaynaklar ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yönündedir.
Türk geleneklerinde ise “21 Haziran”, GÜNDÖNÜMÜDÜR” ve baharın gelişi kutlanır.
Bütün Dünyada olduğu gibi Sanayi Devrimi Ülkemizi de etkilemiş ve ortaya çıkan yeni “İŞÇİ SINIFI”, kendisini bir başka tanımlama gereği duymuştur, bu de enteryonalist yaklaşımdır.
Tarihi süreci ise, 1856’da Avustralya-Melbourne’deki, taş ve inşaat işçileri, günde 8 saat çalışmak için Melbourne Üniversitesinden Parlamento Evi’ne kadar bir yürüyüş düzenlerler;
Bunu 1 Mayıs 1886’da, Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu işçiler her gün aralıksız günde 12 saat değil, haftada 6 gün ve günlük 8 saatlik çalışma istekleriyle ilk olarak iş bırakma eylemleri izler, Chicago’da yapılan gösterilere yaklaşık beşyüzbin işçi katılır.
Daha da önemlisi, ırk ve renk ayrımının hüküm sürdüğü ABD’nin güney eyaletlerinden Luizvil’de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, parkların bile siyahlara kapalı olduğu şehirde, Ulusal Park’a kadar birlikte yürürler.
Toplumlarda önyargılar önemlidir. Sanayi Devrimini yaşayan ABD, Birleşik Krallık, Fransa gibi ülkelerde bu önyargı duvarları böylece yıkılmış oldu.
Her ne kadar Kapitalist sistem işçi sınıfının bu çıkışlarına az da olsa ses çıkarmasa da, 4 Mayıs 1886’da Haymarket Alanında yaşanan olayda bir çok kişi ölmüş ve yaralanmıştır.
Yaşanan bu kanlı olaydan sonra Haymarket Alanında ve bir çok yerde bu tür kutlamalar uygulanan yasal baskılarla engellenmiştir. (1977, 1 Mayıs Taksim Meydanı siz ne anımsatır!..)
Olay büyümüş ve uluslararası olmuştur ve 14 Temmuz-21 Temmuz 1889’da toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle “1 Mayıs”ın, tüm dünyada işçi ve emekçilerin “Birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak kutlanmasına karar alınmıştır.
Peki tarihimizde “1 Mayıs”ın serüveni nedir!..
Osmanlı döneminde işçi örgütlenmesinin en yaygın olduğu yer Selanik olup, tütün, liman ve pamuk işçileri ilk olarak 1911’de biraraya gelerek 1 Mayıs’ı kutlarlar. Bunu 1912’de İstanbul’da yapılan 1 Mayıs kutlaması izler. 1921 yılında ise, işgal kuvvetlerinin yasaklarına rağmen, yine de 1 Mayıs gösterileri ve kutlaması yapılır.
Cumhuriyet dönemine gelince ise ilk “1 Mayıs” kutlaması, “İŞÇİ BAYRAMI” ilan edilmesi ile birlikte 1923 yılında yapılır.
Sonraki yıllarda 1 Mayıs kutlamaları, grev, sendika ve gösteriler, 1925’te çıkan Takrir-i Sükûn Yasası ile yasaklanır ise de yine İlerleyen yıllarda kutlamalara kontrollü izinler verilir.
Cumhuriyet artık kurumsallaşmaktadır, 1935 yılına gelindiğinde ise, “1 Mayıs”, “Bahar Bayramı” ve ücretsiz tatil günü ilan edilir.
Tüm dünyada olduğu gibi 1960’lı ve 70’li yıllar, özgürlük ve demeokrasinin yönetimlerce daha hoşbörülü yıllarıdır. Uzun yıllar sonra Türkiye’de de 1976 yılında ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim Meydanında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından, birçok devrimci, demokrat kişi ve kuruluşun destek ve katılımları ile gerçekleştirilir.
Bu süreç hem siyasi iktidarı hem de sermayeyi endişelendirmiştir. Benim de 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı’nda, Hacettepeli ve Antalya ANT-GÖR’LÜ arkadaşlarım ile katıldığım yüz binlerce kişinin büyük bir çoşku ile katılığımız kutlama, meydanın bir çok yerinde başlayan provokasyonlar ile 34 canın ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanması ile “Kanlı 1 Mayıs” olarak tarihe geçti.
Tarihin ikici Milenyumunun ilk çeyreğini bitirdiğimiz 2025 yılı “1 Mayıs”ına gelince:
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, sosyal medya hesabından yaptığı Resmi açıklama:
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”, 78 ilimizde toplamda 286 bin 584 vatandaşımızın katılımıyla, 212 etkinlik düzenlenmiştir.
Etkinlikler kapsamında; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten İstanbul’da 407, Tokat’ta 1 ve Van’da da 1 olmak üzere toplam 409 şahıs gözaltına alınmıştır.
Taksim Meydanı’na “Çelenk Sunma ve Kazancı Yokuşuna Karanfil Bırakma” etkinliği ile ilgili 13 sendika organizesinde 817 kişinin katılımıyla 13 etkinlik gerçekleştirilmiştir;
Ülke genelinde, 122 bin 777 kahraman polisimiz görev yapmıştır.
Her ne kadar ülke genelinde ve şehirlerde ayrı ayrı organizasyonların yaptığı kutlamalara kaaç kişinin katıldığı açıklanmasa da, şehirlerde yüz binlerce, ülke genelinde de milyonlarca insanın katıldığı törenlerle bir “1 Mayıs” daha kutlanmıştır.
İl il ayrıntılı bilgiyi birçok yayın organı sitesinden elde etmek de mümkündür :

YORUM YAP