
GÖLHİSAR GEZİSİ
Denizli’yi merkez alırsanız, 100 km yarıçaplı bir daire içinde tam 55 antik kent yer alır. Hem antik hem Türk tarihi bakımından, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de çok kıymetli bir coğrafyada yaşıyoruz. Denizli, Burdur ve Antalya illerini kapsayan bu bölge “Teke Yöresi” olarak anılır ve kendine has müziği, kültürü, doğası ile apayrı bir güzelliğe sahiptir.
Bu Pazar günü, Teke Yöresi müziğinin kalp noktalarından biri olan Gölhisar’a küçük bir gezi yapmaya karar verdim. Planlı bir gezi değildi; kimseye haber vermeden, içimden geldiği gibi yola çıktım.
Ama elbette kafamda belli bir rota vardı: Eğer atölyesindeyse, Türk Halk Müziği'nin değerli ismi, Yörük müziğinin yaşayan efsanesi Necati Aslan hocama uğrayacağım. Memiş’in Kültür Kahvesi’nde çörekotu kahvesi içecek, ardından Kibyra Antik Kenti’ni ziyaret edip yeni ayağa kaldırılan çeşmeyi göreceğim. Sonra da geri döneceğim.
Google’da “Gölhisar’da gezilecek yerler” araması yaptım. Karşıma birkaç yayla ve Muallim Mustafa Sırrı Özkan Kültür Evi çıktı.
Daha önce Göcekten, Göcekici ve Pirnaz yaylalarına yürüyüş yaptığım için bu yaylaları zaten biliyorum.
Ancak vaktim kısıtlıydı, bu yüzden daha çok dost ziyareti gibi kısa ve anlamlı bir gezi olmasını istedim.
Daha önce görmediğim için Muallim Mustafa Sırrı Özkan Konağına uğramak istedim.
Cep telefonumun navigasyonuyla kolayca buldum.
Bahçesi park gibi düzenlenmiş, çay servisi de var.
Görünce çok mutlu oldum. Giriş cüzi bir ücretle sağlanıyor. İçeri girdikten sonra cep telefonumu çıkardım, ancak hemen bir uyarı geldi: “Çekim yasak.” Nedenini sorduğumda “yasak efendim” cevabını aldım.
Güzellikleri tanıtmak, sosyal medyada paylaşmak istiyorum dedim.
Ama görevli ısrarlıydı: “Yasak.” Kimin koyduğunu sorduğumda “kaymakamlık” denildi. Ancak giriş biletinde belediyenin adı yazıyordu.
Konağın bir odasının Necati Aslan hocamıza ayrıldığını görünce hemen kendisini aradım. “Hocam adınızı görünce çok mutlu oldum” dedim.
O da “Hocam konaktaysan geliyorum” dedi ve 5 dakika sonra yanımdaydı.
Durumu anlattım, “Cep telefonuyla bile çekime izin yok” dedim. “Hocam, konağın durumu biraz karışık şu aralar” dedi.
Detaya girmedi ama anlayacak kadar yaşanmışlık var artık.
Bir kamu yönetimi hocası olarak biliyorum ki; makamlar, unvanlar geçici… Kalıcı olan sanattır. Ve bazı sanatçılar vardır ki isimleri hiç unutulmaz.
Hayri Dev, Curacı Kadir, Necati Aslan gibi… Gölhisar'da bu isimleri yaşatacak bir kültür merkezi kurulması harika olur. Çünkü bu topraklar sanat açısından çok bereketli.
Necati Aslan gibi; Yörük müziği çalıştaylarının onur konuğu olmuş, Orta Asya’dan yeni gelmiş gibi müzik yapan bir ustanın adının bu konakta yaşatılması beni çok sevindirdi.
Kim düşündüyse, yüreğine sağlık.
Necati hocam Gölhisar için büyük bir şanstır. Kültür Bakanlığı sanatçısı olsa da, mutlaka UNESCO “Yaşayan İnsan Hazineleri” listesine de dahil edilmelidir.
Burdur Valiliği Kültür Müdürlüğü’ne bu konuda görev düşmektedir.
Değerlerimize yaşarken sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
Hangi kurum ilgileniyorsa –Kaymakamlık mı, Belediye mi– her biri tebriki hak ediyor. Gölhisar, Necati Aslan gibi bir değere sahip olduğu için gurur duymalı.
Necati hocama ayrılan odada kendisiyle kısa bir söyleşi yaptık.
Curayla bize 2-3 türkü söyledi.
Bu fırsatı kaçıramazdım, kayda aldım.
Derken konaktaki görevlilerden biri geldi: “Başkandan izin geldi, çekim yapabilirsiniz.” Maalesef bu çekim izni süreci biraz can sıkıcıydı.
O ruh hali de çekimlere yansıdı. 2025 yılında hâlâ “turizm nedir, tanıtım nedir” diye konuşmak istemiyorum. Ama yaşadıklarımı yazmakla, durumu yetkili makamlara aktarmış oluyorum.
Bu vesileyle belirtmek isterim ki; Gölhisar’a gelen başka ziyaretçilerin aynı sorunları yaşamaması için Burdur Valiliğimizin, Kültür İl Müdürlüğümüzün, Gölhisar Kaymakamlığımızın ve Belediye Başkanlığımızın gerekli adımları atmasını diliyorum.
Teke Yöresi’nin –Denizli, Burdur gibi illerin– tanıtıma çok ihtiyacı var.
Her gelen ziyaretçi çok değerlidir. “Şu yasak, bu yasak” diyerek kırsal turizmi geliştiremeyiz.
Söyleşimiz sonrası Memiş’in Çörekotu Kahvesi, Mehmet Emin Eryalçın Ahşap Sanat Atölyesi ve Kibyra Antik Kenti’ni de ziyaret ettim.
Gölhisar’la ilgili yazılarım devam edecek.
Bir sonraki yazımda bu güzel ilçenin diğer yönlerini paylaşacağım.
Bu yazımla birlikte, çekimlerden oluşan “Gölhisar – 1. Bölüm” YouTube linkini de paylaşacağım.
Çok yakında ulusal kanallarda da yayınlanmasını temenni ediyorum.
Teke Yöresi'nin her noktası ayrı bir güzel…
İnsanları ise daha bir candan.
Mutlaka gezip görmenizi içtenlikle tavsiye ederim.

Doç.Dr. Devrim ALKAYA
İnş.Yük.Müh.
& Kamu Yöneticisi