DOLAR 32,5917 % 0.23
EURO 34,8134 % 0.42
STERLIN 40,4350 % 0.69
FRANG 35,7641 % 0.32
ALTIN 2.419,42 % -0,55
BITCOIN 66.086,35 0.252

MEVLANA DİYOR Kİ;

Yayınlanma Tarihi : Google News
0

MEVLANA DİYOR Kİ;

“Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak” diyor ve ekliyor:

“Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz, sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız!”

Hoşgörü ustası Hz. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Karaca Sultan da hayatları boyunca insanları hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu’yu bir hoşgörü cennetine çevirmişlerdi. Ama bugün aynı Anadolu’da hoşgörü yerine, sevgisizlik ve hoşgörüsüzlük hakim!..

SEVGİ EN ETKİLİ İLAÇTIR

İnsana özgü en güzel duygulardan biri hiç kuşkusuz sevgidir. İnsanın insanı sevmesi, insanın Allah’ı sevmesi gibi İslam’da her şeyden önce sevgi duygusu yücelmiştir. Özellikle Ramazan ve Kurban bayramı aylarında sevgi ve hoşgörünün zirveye ulaştığını görüyoruz. Keşke insanlar, bu aylardan sonra da aynı sevgi ve hoşgörüyü gösterebilseler.

Bir İslam mistiği olan Yunus’un şiirlerinin temel konusu sevgidir. Sevmek, sevilmek hem de önyargısız, koşulsuz olarak sevmek Yunus’la özdeşleşmiştir. Sevgiyi öyle yüce duygulara bağlamıştır ki, hiçbir olumsuzluktan etkilenmez. “Yaratılmışı severiz, yaratandan ötürü” dizeleri sevgiyi objektif ölçülerden, dar kalıplardan kurtarıp evrenselleştirmiştir.

Mevlana da, sevgiyi insanoğlunun sahip olduğu veya sahip olması gereken güç olarak görmüştür. Ona göre, “sevgiyle bulanık, tortulu sular arı hale gelir, sevgiden ölüler dirilir, padişahlar kul olur, bakırlar altın kesilir.”

Yunus’un da, Mevlana’nın da ilham kaynağı hiç şüphesiz İslam ve onun yüce peygamberidir. “Sizden biri, kendisi için sevdiğini, diğer insanlar için de sevinceye kadar hakkıyla iman etmiş olamaz” hadisi bu ilham kaynaklarındandır. Yine Peygamberimiz, “imanın en sağlam kulpu Allah için sevmek ve Allah için karşı çıkmaktır” buyurarak, sevginin ölçüsünü ortaya koymuştur.

Sevgi kavramı, sözcük olarak da insanı okşayan bir olgudur. Ancak sevgi öyle bir duygudur ki, tanımını yapmak son derece güçtür. “Her şeyin başı sevgidir” diyoruz. Çünkü sevgiyle yaklaşılan en yırtıcı hayvan bile uysallaşır ve karşıdakine zarar vermez. Sevgi anlatılmakla değil, yaşanmakla, paylaşılmakla anlam kazanır. Sevgi hayatın ta kendisidir, özüdür. Sevmek yaşamaktır, paylaşmaktır. Sevmek yürümektir gönüllerde. Tamamıyla sevgiden yoksun olan için de yaşamın bir anlamı olmaz. Sevgisizlik, her türlü kötü alışkanlığın başlangıcı, hayatın sonu demektir.

Evlerimizdeki, çevremizdeki çiçekler, ağaçlar, çocuklar ve yaşayan tüm canlı varlıklar sevgiyle büyür ve hayat bulur. Sevgi; hayattır, yaşama sevincidir, her şey sevgiyle güzelleşir, hayatı sevince çekilir hale gelir. Ama biz ne yapıyoruz? Başkalarına olan kızgınlığımızı, insanlara ve çevreye zarar vererek gidermeye çalışıyoruz. Bu davranış biçimi, o insanın sevgiden ne kadar yoksun olduğunu ortaya koyar. İnsan sevgiyle ancak sevdiği zaman anlayabilir. Hayat sevgidir, sevgi de hayattır. Hayatın gerçeği ve güzel bir hayat olması için beklemeden, karşılıksız sevmektir.

Hayatı anlamak ve yaşama bir anlam katmak için, sevgiyi yakalamak ve anlamlı kılmak lazım. İnsan yüreğini sevgiye açarsa; kini, nefreti ve tüm kötülükleri kafasından siler atar. Ve insanı erdemleştiren, duyguyu sıcak, yüreği temiz tutan, çıkarsız, yalansız sevgiye yönelmesini sağlar. Sevmeyen insanın hayatı güzel ve anlamlı da olmaz. Sevgi insana huzur verir. Sevginin açamayacağı kapı hemen hemen yoktur.

Her başarıda sevgi, her mutlulukta sevgi, her acı da bile sevgi vardır. Sevgi insanların acılarını paylaşır. Sevgi ruhun gıdası, hoşgörünün değişmez bir yaşam biçimidir. Ruh sağlıyla gelişir, filizlenir büyür, sevgiyle yaşar yaşatır. Aslında şiddet olaylarının temelinde hep sevgisizlik yatmaktadır. Sevgisizlik çoğu zaman, insanları özellikle gençleri bir başka dünyaya sürükler. Onun için her ortamda sevgiye ve hoşgörüye daha çok yer vermek gerekir. Özellikle eğitim kurumlarında sevgi konusu çok detaylı bir şekilde işlenmelidir. Sofranızdan bereket, çevrenizden ve gönlünüzden sevgi eksik olmasın. Nefret kolaydır, affetmek güçtür, güç olanı başarmak insanlığın faziletidir.

Araştırmacı – Gazeteci
Güldane KAYA KAÇAR

 

YORUM YAP