Hatay’da isimsiz kahraman 30 ailenin market borcunu ödedi

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde kimliği belirsiz bir hayırsever, mahalle bakkalındaki 30 ailenin toplam 80 bin liralık veresiye borcunu ödeyerek gönülleri ısıttı.

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde yaşanan örnek bir olay, insanlığın hâlâ var olduğuna dair inancı yeniden yeşertti. Ocaklı Mahallesi’nde bulunan bir mahalle markete gelen kimliği belirsiz bir hayırsever, 30 ailenin yaklaşık 80 bin liralık borcunu sessizce kapatarak mahalleliye umut oldu. Esnaf Bilgehan Karaca’nın anlattıklarına göre, hayırsever herhangi bir kimlik bilgisi paylaşmadan dükkâna girdi ve doğrudan “Defterde ne kadar borç var?” diye sordu. Kısa bir hesaplamanın ardından toplam borcun 80 bin lira civarında olduğu öğrenilince, hayırsever hiç tereddüt etmeden tüm tutarı ödedi. Ardından esnaftan veresiye defterini alarak dükkândan ayrıldı. Bir süre sonra defteri dışarıda yaktığı görülen kişi, kimliğini gizli tutarak sessizce ortadan kayboldu. Market sahibi Bilgehan Karaca, bu olayı hayatında ilk kez yaşadığını belirterek duygularını şu sözlerle paylaştı: “Bir arkadaş geldi, borç miktarını sordu. Toplamda 80 bin lira civarı borç vardı. Parayı ödedi, defteri aldı ve dışarıda yaktı. Şaşkınlık içinde izledim. Üç aydır borcunu ödeyemeyen aileler vardı. Onlara borçlarının kapandığını söylediğimde gözleri doldu, bazıları ağladı, bazıları dua etti. Böyle bir iyilik uzun zamandır görmemiştik.” Mahalle sakinleri ise duydukları haber karşısında derin bir minnettarlık yaşadı. Kimi yaşlılar, “Allah o kişiden razı olsun, Rabbim bin katını versin” derken, gençler “Demek ki hâlâ vicdanı, merhametiyle hareket eden insanlar var” sözleriyle duygularını ifade etti. Son dönemde yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle birçok vatandaşın borç yükü altında ezildiğini belirten Karaca, bu tarz davranışların toplumsal dayanışmayı yeniden canlandırdığını vurguladı. “Artık insanlar birbirine güvenmekte zorlanıyor ama bu tür örnekler, hepimize umut veriyor. Bazen bir elin uzanması, bir cümlenin söylenmesi bile bir hayatı değiştirebiliyor,” dedi. Hatay, son yıllarda hem depremin hem de ekonomik sıkıntıların derin yaralarını sarmaya çalışırken, bu tür hikâyeler bölge halkına moral kaynağı oluyor. İsmini açıklamayan bu iyilikseverin yaptığı davranış, sadece borçların silinmesiyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda bir topluma yeniden umut aşıladı. Bu olay, unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği de hatırlattı: “Zimem Defteri.” Osmanlı döneminde varlıklı kişilerin bakkal bakkal dolaşarak borç defterlerini satın alıp, borçları kapatması geleneği yüzyıllar öncesinden bugüne uzanan bir iyilik mirasıydı. Hatay’daki bu olaysa, o geleneğin modern bir yansıması olarak hafızalara kazındı. Belki kimse onun adını bilmeyecek, ama yaptığı bu sessiz iyilik uzun süre Hatay sokaklarında dilden dile dolaşacak. Çünkü bazen insanlığın sesi, en çok sessizlikte yankılanır.