Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Alisa Çiçek Akyol
Köşe Yazarı
Alisa Çiçek Akyol
 

AŞKIN YAŞI VAR MI?

Aşk, bir başka varlığa duyulan derin sevgiyi ifade ediyor. İyi alışkanlıktan, en derin sevgiden en basit arzuya kadar birçok güçlü, olumlu duygusal ve zihinsel durumu kapsıyor. Bu büyülü duyguyu sekteye uğratan nedir peki? İnsanlar artık birlikte olgunlaşarak büyümeyi denemelidir. Yani birbirlerinin beklentilerine, bakış açılarına, yaşam tarzlarına saygılı olup, birlikte uyum sağlamanın yollarını aramalıdırlar. Birliktelikleri tüketen sadece dokunsal, işitsel ve görsel ayrımlar mıdır? Sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi için bu üç ögeyi önemseyip farkındalık halinde olunmalıdır. Önceden bir birliktelik kurulurken erkeğin işi olması yeterli görülüyordu. İlaveten erkeğin yaşı büyükse tamamdı. Çok da başka bir durumu incelemeye gerek yoktu. Duygu, his, mutluluk zamanla olurdu. Bir de nikahta keramet vardı. Ama gerçekte durum farklıydı. Yaş ilerledikçe erkek yıllara yenik düşüyor, sosyal ve fiziksel etkinlikleri azalıyor ve kadın yapayalnız kalıyordu. Vaktiyle göze pek batmayan yaş farkı zamanla sorun yaratmaya başlıyordu. Kadının tüm çırpınışları ve talepleri karşılıksız kalıyordu. Toplumda erkeğin düşünülerek verildiği kararlarda bile erkek mutlu olamıyordu. Birçok uzman, evliliklerde erkeğin yaşının kadının yaşından büyük olması gerektiği konuda hemfikir. Peki etrafımızda büyük oranda bu kriterleri gördüğümüz halde şayet bu durum olması gereken bir durumsa neden boşanan insanların sayısı her geçen gün artıyor? İnsanlara bu konudaki görüşleri sorulduğunda, İsviçreli bilim adamları öyle demiyor mu diye başlıyorlar söze. Ardından kadınların ergenliğe daha çabuk erişmesi ve erken olgunlaşması yeterli neden olarak söylemdeki yerini alıyor. Bir de iletişimin sağlıklı olabilmesi için kadının yaşının küçük olması gerektiğine inananlar. Şayet kadının yaşı erkeğin yaşından büyükse kadınlar dahi aşırı tepki vermekte gecikmiyor. Konu tartışmaya bile açık değil. Artık yaş durumunu bir kenara bırakıp insanın öz yapısına ve hayata bakış açısına dikkat etmenin önemini anlamalı sanki. Uygun evlenme yaşını neden kalbimiz değil de toplum yasakları belirliyor? Yaşananlar gerçeklerden çok farklı değil halbuki. İnsanlar özgür ve kendi olabileceği, eğlenebileceği birliktelikler arzuluyor. İlişkide iyi bir iletişim kurulması, birlikte sorun çözebilme yetisinin geliştirilmesi, tutkuyla sevme var olduğunda yaş ayrımı dengeyi bulmuş oluyor ve aradaki fark önemini yitiriyor. Kaldı ki aynı cins içinde bile fiziksel kapsama alanı ve duyusal olgunluk her zaman aynı yaşlarda aynı derecede olamaz zaten mümkün de değildir. Buna etki eden birçok neden vardır çünkü. Birlikte yaşlansak ya? Evet neden birlikte yaşlanmanın keyfine varamıyoruz? Sevdiğimiz insanın yanında kendimizi iyi hissetmekten daha güzel ne olabilir ki? Birlikte keyifle yaşlanabilmek için herkes kendi gibi davranabilmeliydi oysa. Sayılara bu kadar anlam yüklemenin kimseye bir faydası yok ki! Nitelikli sohbetler ederken saatleri unutmak, birlikte keyifli zaman geçirebilmek, birbirlerine müdahaleci olmayan tutum, sosyal çevresine uyum sağlama çabaları; sosyal, kültürel, ekonomik uyum içinde olabilmenin zeminini hazırlamak tarif edilemez güzelliklere yelken açmayı sağlar. Beklentileri açık bir şekilde anlamak ve anlatmanın bütünleyici olmanın büyüleyici etkisine teslim olmak… Yani önemli olan hayat görüşlerinin ortak paydasında buluşabilmek. Çünkü; aşk kapıyı çaldığında yaşınızı sormuyor! Alisa Çiçek AKYOL
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2023 -Cuma

AŞKIN YAŞI VAR MI?

Aşk, bir başka varlığa duyulan derin sevgiyi ifade ediyor. İyi alışkanlıktan, en derin sevgiden en basit arzuya kadar birçok güçlü, olumlu duygusal ve zihinsel durumu kapsıyor. Bu büyülü duyguyu sekteye uğratan nedir peki? İnsanlar artık birlikte olgunlaşarak büyümeyi denemelidir. Yani birbirlerinin beklentilerine, bakış açılarına, yaşam tarzlarına saygılı olup, birlikte uyum sağlamanın yollarını aramalıdırlar. Birliktelikleri tüketen sadece dokunsal, işitsel ve görsel ayrımlar mıdır? Sağlıklı bir iletişim kurulabilmesi için bu üç ögeyi önemseyip farkındalık halinde olunmalıdır. Önceden bir birliktelik kurulurken erkeğin işi olması yeterli görülüyordu. İlaveten erkeğin yaşı büyükse tamamdı. Çok da başka bir durumu incelemeye gerek yoktu. Duygu, his, mutluluk zamanla olurdu. Bir de nikahta keramet vardı. Ama gerçekte durum farklıydı. Yaş ilerledikçe erkek yıllara yenik düşüyor, sosyal ve fiziksel etkinlikleri azalıyor ve kadın yapayalnız kalıyordu. Vaktiyle göze pek batmayan yaş farkı zamanla sorun yaratmaya başlıyordu. Kadının tüm çırpınışları ve talepleri karşılıksız kalıyordu. Toplumda erkeğin düşünülerek verildiği kararlarda bile erkek mutlu olamıyordu. Birçok uzman, evliliklerde erkeğin yaşının kadının yaşından büyük olması gerektiği konuda hemfikir. Peki etrafımızda büyük oranda bu kriterleri gördüğümüz halde şayet bu durum olması gereken bir durumsa neden boşanan insanların sayısı her geçen gün artıyor? İnsanlara bu konudaki görüşleri sorulduğunda, İsviçreli bilim adamları öyle demiyor mu diye başlıyorlar söze. Ardından kadınların ergenliğe daha çabuk erişmesi ve erken olgunlaşması yeterli neden olarak söylemdeki yerini alıyor. Bir de iletişimin sağlıklı olabilmesi için kadının yaşının küçük olması gerektiğine inananlar. Şayet kadının yaşı erkeğin yaşından büyükse kadınlar dahi aşırı tepki vermekte gecikmiyor. Konu tartışmaya bile açık değil. Artık yaş durumunu bir kenara bırakıp insanın öz yapısına ve hayata bakış açısına dikkat etmenin önemini anlamalı sanki. Uygun evlenme yaşını neden kalbimiz değil de toplum yasakları belirliyor? Yaşananlar gerçeklerden çok farklı değil halbuki. İnsanlar özgür ve kendi olabileceği, eğlenebileceği birliktelikler arzuluyor. İlişkide iyi bir iletişim kurulması, birlikte sorun çözebilme yetisinin geliştirilmesi, tutkuyla sevme var olduğunda yaş ayrımı dengeyi bulmuş oluyor ve aradaki fark önemini yitiriyor. Kaldı ki aynı cins içinde bile fiziksel kapsama alanı ve duyusal olgunluk her zaman aynı yaşlarda aynı derecede olamaz zaten mümkün de değildir. Buna etki eden birçok neden vardır çünkü. Birlikte yaşlansak ya? Evet neden birlikte yaşlanmanın keyfine varamıyoruz? Sevdiğimiz insanın yanında kendimizi iyi hissetmekten daha güzel ne olabilir ki? Birlikte keyifle yaşlanabilmek için herkes kendi gibi davranabilmeliydi oysa. Sayılara bu kadar anlam yüklemenin kimseye bir faydası yok ki! Nitelikli sohbetler ederken saatleri unutmak, birlikte keyifli zaman geçirebilmek, birbirlerine müdahaleci olmayan tutum, sosyal çevresine uyum sağlama çabaları; sosyal, kültürel, ekonomik uyum içinde olabilmenin zeminini hazırlamak tarif edilemez güzelliklere yelken açmayı sağlar. Beklentileri açık bir şekilde anlamak ve anlatmanın bütünleyici olmanın büyüleyici etkisine teslim olmak… Yani önemli olan hayat görüşlerinin ortak paydasında buluşabilmek. Çünkü; aşk kapıyı çaldığında yaşınızı sormuyor! Alisa Çiçek AKYOL
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kalpgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.