
Seslendi yağmura, yağan sesine,
Felek çarkı döner, dersin tersine,
Çalışanları kazanır hayat dersine,
Nice nice yokuşlar, çıkardı dersin.
Kaçındı soğuktan nice böcekler,
Boynunu bükerdi elvan çiçekler,
Dersler verir, öyle fiske kötekler,
Oturmuş uzağa, bakardı dersin.
Yağmur yağardı, şimdi duruldu,
Islanır toprakları, çamur olurdu,
Suları akışırdı, yatağını bulurdu,
Kafasına sorular takardı, dersin.
Gözden gönülden, düşen düşene,
Bahane bulurmuş, küsen küsene,
Hayatla dersler alıp, pişen pişene,
Kendisini çıralarla, yakardı dersin.
Cama vururdu, yağmuru damlası
Bakışlara cemren düşer, anlamsı,
Yaşamları huzurla, geçer insansı,
Hülyalara dalıp da, bıkardı dersin.
Ağaçlar tutmadı, düşen yaprakları,
Eğilip öpmüştü, bastığı toprakları,
Gözyaşı doluydu, kurudu ırmakları,
Okyanusa varmadan, akardı dersin.
Nihat TÜRKERİ
