İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, 2 ayda meydana gelen 4 şüpheli intihar vakasını TBMM’ne taşıyarak, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet M. Kasapoğlu’na devlet yurtlarında tarikat yurdu gibi baskıcı eğitim verilip verilmediğini sordu.
Subaşı, intihar vakalarının gerçekleştiği Antalya’daki iki yurdun; bir tarikatın denetim ve kontrolünde olduğu, öğrencilere baskı yapıldığı, öğrencilerin zorla dini programlara katılmaya zorlandığı, diyanetin atadığı manevi danışmanlık uygulamasıyla gençliğin suistimal edildiği iddialarını soru önergesi ile dile getirdi.
Hasan Subaşı, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet M. Kasapoğlu’ndan cevaplandırılması istemi ile TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gören 3 öğrencinin, Bakanlığın görev ve sorumluluğu altında bulunan Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü’ne bağlı ve Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından denetlenen Bezmi Alem Valide Sultan Erkek Öğrenci Yurdu ile Elmalılı Hamdi Yazır Erkek Öğrenci Yurdu’nda şüpheli şekilde intihar eylemlerinin gerçekleştiğini, bir başka öğrencinin de kendi evinde intihar ettiğini hatırlatarak; şunları söyledi:
Öğrencilere dini baskı mı?
“Basına yansıyan, sosyal medyada yer alan öğrencilerin paylaşımları ve haberlerde, bu yurtların bir tarikatın denetim ve kontrolünde olduğu, öğrencilere dini baskı yapıldığı ifade edilmektedir.
Antalya Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü görevinde bulunan şube müdürü Turgut Erşan’ın kendi sosyal medya hesabından yaptığı aşırı dinci ve siyasi konularda paylaşımları nedeniyle başka bir göreve alındığı bilinmektedir. Bu şahsın görevli olduğu dönemde, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü resmi sosyal medya sitesinden görev ve sorumluluğu dışında dini içerikli paylaşımlar yaparak adeta bir tarikat kurumu izlenimi vermiştir”
Cevapsız kalan sorular!..
Geçen yıl yine Antalya’nın Kepez ilçesinde kaldığı yurtta dini saiklerle başı kesilerek öldürülen öğrencimizin kaldığı yurda ilişkin verdiğim soru önergesinin cevapsız bırakıldığını hatırlatan Hasan Subaşı, “Bu önergeme verilen cevap da ‘Bakanlığımız görev ve sorumluluk alanında yer alan yükseköğrenim özel barınma hizmeti veren işletmeler kapsamında değildir’ diyerek cevapsız bırakılmıştı. Yaptığımız uyarıların maalesef dikkate almadığını üzülerek görmekteyiz. Bakanlığınız görev ve sorumluluk alanında yer alan yurtlarda yaşanan intiharlar ve dini baskı iddialarına ilişkin aşağıda yer alan sorularım cevaplandırılmasını talep ediyorum” dedi.
Subaşı, bu yurtlarda yaşayan öğrencilerin yaptıkları şikayetlerle ilgili hiçbir işlemin yapılmadığını, sosyal medyadaki paylaşımları ile adeta bir tarikatı seslendiren müdürle ilgili de
bir işlem yapılmamasını eleştirerek, Gençlik ve Spor Bakanının cevaplandırmasını istediği soruları da şöyle sıraladı:
– Bakanlığınızın görev ve sorumluluğu altında Akdeniz Üniversitesi Bezmi Alem Valide Sultan Erkek Öğrenci Yurdu ile Elmalılı Hamdi Yazır Erkek Öğrenci Yurdu’nda yaşanan dini baskı ve suiistimal iddialarına ilişkin Bakanlığınızın açmış olduğu, halihazırda yürüttüğü bir soruşturma var mıdır?
– Bu yurtlarda çalışan personel hakkında öğrenciler tarafından yapılan şikayetler hakkında bu zamana kadar yapılmış bir işlem, yürütülen bir soruşturma ve inceleme ve ceza verilen, ilişiği kesilen bir personel var mıdır?
– Antalya Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürlüğü görevinde bulunan şube müdürü Turgut Erşan hakkında yürütülmüş bir soruşturma var mıdır? Bu soruşturma sonucunda ne karar verilmiştir?
– 40 günde 4 intihar vakası gerçekleşmiştir. Bu intiharların gerçekleştiği devlet yurtlarında tarikat yurdu gibi baskıcı eğitim verildiği iddia edilmektedir. Gençleri kampüsteki sosyal yaşamdan koparacak ve uyumsuzluğa yol açacak baskılar yapıldığı doğru mudur?
– Yurtlarda kalan öğrencilerin sorunları, şikayetleri incelenerek psikolojik destek düşünülüyor mu? Rehabilitasyon çalışmalarınız var mıdır?
– Diyanet’in öğrencilere “manevi danışmanlık” adıyla rehberlik verdiği ifade edilmektedir. Bu manevi danışmanların uzmanlık alanları ile görev, yetki ve sorumlulukları nelerdir?