Engellilerin Meclis'teki sesi oluyorlar
Engellilerin Meclis'teki sesi oluyorlar
AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü ve AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, engellilerin sesini Meclis'te duyuruyor.
Öncü ve Bayram, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'li Öncü, erişim konusunda TBMM'de bir sıkıntı yaşamadığına işaret ederek, "Çünkü temsilcilerin erişim ihtiyaçlarını dikkate alan düzenlemeler TBMM idaresi tarafından titizlikle uygulanıyor. Herkesin hayatının herhangi bir döneminde farklı ihtiyaçlar yaşayabileceğini biliyoruz. Bu nedenle mesele, bireyleri bir 'sıfat' altında tanımlamak değil, kamusal alanları herkes için erişilebilir ve adil hale getirmektir." dedi.
Türkiye'nin ilk engelli bakan yardımcısı olduğunu anımsatan Öncü, "Şimdi de bir milletvekili olarak Meclis'te bulunduğumda, farklı yeteneklere sahip bireylerin de karar alma süreçlerinde yer alması, 'erişilebilirlik ve demokratik temsil' hususunda kamuoyunda ve kurumlarımızda farkındalığın artmasına katkı sağlıyor. Bu, kişisel deneyimimin ötesinde; toplumsal eşitlik ve kapsayıcılık açısından atılmış önemli bir adım." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti hükümetlerinin engelli vatandaşlar için Türkiye'nin en kapsamlı reformlarını hayata geçirdiğinin altını çizen Öncü, yıllar içinde yapılan Anayasa ve kanun değişikliklerini anlattı. Bundan sonrası için ihtiyacın daha çok dijital erişilebilirlik ve yerel yönetimlerin bağlayıcılığının artırılması olduğunu ifade eden Öncü, "Özellikle yapay zeka ve dijital devlet hizmetlerinin herkes için aynı ölçüde erişilebilir olması artık yeni bir başlık." şeklinde konuştu.
Türkiye'de engellilere yönelik toplumsal farkındalığın geçmişe kıyasla çok arttığını söyleyen Öncü, "Devletimizin sosyal politikaları ve bütçe desteği, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılığı esas alıyor. Aile destekleri, evde bakım modelleri, sosyal hizmet merkezleri, rehabilitasyon hizmetleri gibi başlıklarda Türkiye, bölgesinin en güçlü sistemlerinden birine sahip." diye konuştu.
"'Kişisel asistanlık sistemi' önümüzdeki yıllarda gündeme gelebilir"
Farkındalığın, sadece sosyal yardımla ölçülemeyeceğine işaret eden Öncü, şu ifadeleri kullandı:
"Bir zihinsel dönüşüm gerektiriyor. Toplumsal duyarlılık var ama engelliliği hala bireysel bir zorluk gibi gören bir anlayış mevcut. Türkiye'deki mevcut toplumsal duyarlılık düzeyi, yardım etme isteği şeklinde kendini gösterse de engelliliği hala bireysel bir zorluk olarak gören yaygın anlayış, küresel standartların gerisinde kalan temel bir sorundur. Siyasetçi ve uluslararası raportör olarak küresel standartları göz önünde bulundurduğunuzda, Türkiye'nin engellilik politikalarında odaklanması gereken en önemli zihinsel dönüşüm, 'engelliliğin sosyal modeli'ne geçişi hızlandırmaktır."
AK Parti'li Öncü, engelliler konusunda Türkiye'de en acil konunun "tam erişilebilirlik" olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Erişilebilirlik rampadan ibaret değildir. Ulaşım, dijital hizmetler, sağlık sistemi, şehir planlaması, eğitim, istihdam, hepsi bu kavramın içindedir. İlk etapta yapılması gereken şey, kamusal alanlar, toplu taşıma araçları ve yeni yapılan tüm binalar için erişilebilirlik şartlarına uymayanlara karşı sıfır tolerans politikası uygulanması, kamu ve özel sektör web siteleri ve mobil uygulamalarının Web İçeriği Erişilebilirlik Rehberi standartlarına uyumu için net bir takvim belirlenmesi ve denetim altına alınması. Ayrıca engelli bireylerin bağımsız yaşamını destekleyen 'kişisel asistanlık sistemi' de önümüzdeki yıllarda gündeme gelebilir. Bu, Avrupa'da kullanılan etkili bir model."
Engelli bireylerin hayatın içinde görünür olmasının en güçlü yolunun eğitimden geçtiğine işaret eden Öncü, "Engelliliği acıma duygusuyla değil, hak temelli bir yaklaşımla ele alan bir dil yaygınlaşmalı. Medya bu konuda toplumsal dönüşümün en güçlü aktörlerinden biridir. En önemli entegrasyon adımı, toplumun engellilik algısını değiştirmektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Dört duvar arasında kalan gençler bugün topluma kazandırılmış hale geliyor"
AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, sadece 3 Aralık'ta değil, her gün farkındalığın hissedilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde her alanda olduğu gibi bu alanda da "sessiz devrim" gerçekleştirdiklerini dile getiren Bayram, "Bu sessiz devrimi Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmak istiyoruz. Yasamada engelli vekilimiz var, yargıda hakimimiz oldu. Şimdi yürütme alanında, engelli kaymakam, vali, büyükelçi, bakan, bakanlık olsun mücadelesi veriyoruz. Türkiye en kısa zamanda 'engelli bakanlığı' ya da 'engelli ve yaşlı refahı bakanlığı', adına ne dersek diyelim, bütçesi ve personeli olan bir yapıya kavuşacaktır." dedi.
Bayram, Engelli Hakları Biriminin BM çatısı altında kurulması için çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, "Bütün dünyada her ülkede yüzde 10-15 oranında engelli var. Aileleriyle beraber bunlar toplumun yarısını ilgilendiriyor. 'BM İstanbul Projesi'ni kuralım, merkezi de İstanbul olsun' dedim. Bu çok heyecan uyandırdı. Güzel bir noktaya geldi." ifadelerini kullandı.
Engelsiz bir dünyanın hep birlikte kurulacağını belirten Bayram, "Kimsenin engelinden dolayı geri kalmadığı bir dünya olsun, ben yaşadım, benden sonrakiler bu sıkıntıları yaşamasın istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin engelli bireylere ilişkin farkındalıkta geçmişe kıyasla çok yol katettiğini anlatan Bayram, "Dört duvar arasında kalan gençler, bugün topluma kazandırılmış hale geliyor. Çok yol katettik ama gidecek daha çok yolumuz var. Türkiye Yüzyılı'nda sessiz devrimi taçlandıralım istiyoruz." şeklinde konuştu.
Bebekken buğday tarlasında çıkan yangında vücudunda kalıcı yanıklar oluşan ve ellerini kaybeden Bayram, kendi hayatını konu alan Buğday Tanesi filminin resmi olarak 500 milyon, gayriresmi olarak ise 1 milyar kişi tarafından izlendiğini de söyledi.
Muhabir: Ahmet Buğra Olaç
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
