ATATÜRK VE BUGÜNKÜ UÇAK SANAYİMİZ…
Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca bir komutan değil; dünyanın saygı duyduğu büyük bir devlet adamı, siyasetçi, lider ve önderdir.
O, kısa sayılabilecek 15 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde Osmanlı’dan kalan tüm dış borçları ödemekle kalmamış; ülkenin dört bir yanında 48 fabrika ve işletme kurarak, genç Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş, üretken ve kalkınan bir ülke haline getirmek için var gücüyle çalışmıştır.
Atatürk’ün en dikkat çekici yönlerinden biri de, kadınlara verdiği değerdir. Kurduğu birçok fabrikada Türk kadınına üretimde, iş hayatında yer vermiştir.
Örneğin, Nazilli Dokuma Fabrikası’nda sadece üretim yapılmamış; çalışan kadınların çocukları için yuvalar, çalışanlar için sinema salonları açılmış, sosyal yaşamın ve çağdaşlaşmanın temelleri atılmıştır.
Bu anlayış, “çağdaş bir Türkiye” idealinin somut bir yansımasıdır.
Bugün 21. yüzyılda, “milli” olarak tanımladığımız KAAN adlı uçağımızın motorunu hâlâ dışa bağımlı şekilde üretirken; Atatürk, 1936 yılında tamamen Türk mühendislerinin emeğiyle, motorundan gövdesine kadar yerli üretim uçaklar yaptırmış, bu uçakları yurt dışına ihraç etmiştir.
O uçaklardan biri, uzun yıllar İzlanda ile Danimarka arasında cankurtaran olarak görev yapmış; bugün ise Kopenhag’daki bir müzede gururla sergilenmektedir.
Ne güzel söylemişler:
“Nereden nereye...”
Ama unutmayalım, bu topraklarda yeniden o ruh, o inanç, o üretim aşkı yeşerdiğinde; Atatürk’ün gösterdiği o yolda, yeniden kendi kanatlarımızla yükseleceğiz.
Atatürk’ün mirası, bir dönemin hatırası değil; bir milletin yol haritasıdır.
Remzi UYSAL
Lübeck, 05.10.2025
Gesendet von Yahoo Mail für iPhone