Remzi UYSAL
Köşe Yazarı
Remzi UYSAL
 

BASIN BİLDİRİSİ “TÜRKİYE’DE ALMAN İZLERİ” KONULU KONFERANS LÜBECK’TE GERÇEKLEŞTİ

BASIN BİLDİRİSİ “TÜRKİYE’DE ALMAN İZLERİ” KONULU KONFERANS LÜBECK’TE GERÇEKLEŞTİ “Türkiye’de Alman İzleri” konferansı, 20 Kasım 2025 tarihinde Lübeck Belediye Sarayı’nın görkemli Audienz salonunda, Lübeck Valisi ve TÜRGEM’in Şeref Üyesi Sayın Henning Schuman’ın himayelerinde gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu konferansta, Hamburg Başkonsolosluğu’nu temsilen Konsolos Yardımcısı Mücahit Yılmaz da hazır bulundu. Konferansın sunuculuğunu Alexander Woischaetzke-Jeske üstlenirken, açılış ve selamlama konuşmasını Vali Henning Schumann yaptı. Schumann konuşmasında: “Bu önemli bulduğumuz konferans için Lübeck Sarayı’nın Audienz salonunu memnuniyetle açtığımızı belirtmek isterim. Topluluklar birbirlerinin kültürlerini tanıdıkça insanlar daha kolay kaynaşır ve barış içinde yaşama arzusu güçlenir. Biz de Lübeck’te bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz ve bu tür etkinlikleri severek destekliyoruz.” dedi. Lübeck Gemeinnützige Kurumu Müdürü ve hekim Prof. Dr. Karl-Friedrich Klotz ile eski Psikopos Karl-Ludwig Kohlwage de birer selamlama konuşması yaptılar. Türkiye’den davet edilerek gelen İnönü Vakfı 2. Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı ve 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün torunu Ayşe Gülsün Bilgehan’ın katılımı, sadece TÜRGEM için değil, Lübeck tarihi için de önemli bir not olarak yer aldı. Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesi İsmet İnönü’nün başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Türkiye–Almanya ilişkilerini anlattı. TÜRGEM Başkanı Remzi Uysal, konferansta “Lübeck’ten Kudüs’e Haçlı Seferi ile Türkiye’ye Göç Eden Almanlar” konusunu ele aldı. 17 yaşına kadar dedesi İsmet İnönü’nün Pembe Köşk’ünde yaşayan Ayşe Gülsün Bilgehan, basında yer almamış bazı ilginç anıları da paylaştı. Bunlardan biri şu şekildedir: “İnönü, savaşın başında Bronsart Paşa ile yaptığı bir konuşmayı şöyle anlatır: Harp’ten sonra ne olacağı sorusuna Alman komutan, ‘Türkiye’yi kazanacağız.’ deyince, ‘Fena halde çarpılmıştım ama kendimi tuttum, ne şekilde olacak diye merak ettim.’ der. ‘Harpten sonra beraber çalışacağımızı düşünmüyorum.’ diye devam eder. Bronsart Paşa ise niyetini daha açık ortaya koyarak: ‘Anlıyorum, düşünmüyorsunuz ama bu fikri sürdürecek kaç kişisiniz?’ diye sorar. İsmet Bey’in tarihi cevabı nettir: ‘Kâfi derecede varız.’ ” Konferansta Remzi Uysal ayrıca günlük basında yer almamış III. Haçlı Seferi’nin Lübeck ile bağlantısını anlattı: 1188 yılında Lübeck’e gelen Kutsal Roma-Germen İmparatoru I. Friedrich Barbarossa, Kudüs’e düzenlenecek Haçlı Seferi için Lübeck gemilerinin askerleri taşımasını talep eder. O günün Lübeck Senatosu, bazı şartlar ileri sürer. İmparator bu şartları kabul eder ve şehre 30 km çapında bir alanı bağışlar. 1189’da yola çıkan Barbarossa komutasındaki ordu, Konya’ya ulaştığında Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile barış anlaşması yapar. Ancak 10 Haziran 1190’da Göksu Irmağı’nda yaşanan trajik olayda İmparator Barbarossa hayatını kaybeder. Tarihçiler ölüm sebebi konusunda iki farklı görüş belirtir: – Yıkanmak için girdiği suda akıntıya kapıldığı, – Ya da sudan geçerken attan düşüp ağır zırhıyla kalkamadığı. Remzi Uysal, ikinci görüşün daha kuvvetli olduğunu ifade etti. Barbarossa’nın iç organlarının Silifke yakınlarında, kemiklerinin ise Lübnan’ın Sur şehrine defnedildiği, bu olayın ardından ordunun dağıldığı bilinir. III. Haçlı Ordusu’nun Kudüs’e ulaşıp ulaşmadığı hâlen kesin değildir; ulaştıysa bile Kudüs’ü alamadığı tarihçelerce kabul edilir. 1971 yılında, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Göksu Irmağı yakınlarına Barbarossa’nın büyük bir heykelini ve bir kitabe yaptırmıştır. Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesi İsmet Paşa’nın Alman subaylarıyla ilgili “Alman usulü” diye anılan bir anısını da aktardı: “Liman Paşa ile yaptığımız teftiş ve tatbikat seyahatlerinde Alman subaylarla sık sık bir araya gelirdik. Akşam yemeklerinde süslü sofralarda toplanır, yaver bey sonrasında herkesin yemek masrafını tek tek bildirirdi. Meğer bizde ‘Alman usulü’ denen uygulama buradan geliyormuş!” TÜRGEM Başkanı Remzi Uysal, Türkiye’ye göç eden Yahudi kökenli Alman bilim insanlarının Türkiye’nin aydınlanmasına yaptıkları katkıları da anlattı. Şehir planlamacısı ve mühendis Ernst Reuter’in, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Berlin Belediye Başkanı olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Hitler’in temsilcisi Dr. Herbert Scurla’nın Türkiye’den Yahudi kökenli bilim insanlarını geri istemesi üzerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu teklifi kesin bir dille reddettiğini ve Scurla’nın Türkiye’den ayrılmasını istediğini ifade etti. Konferans sonunda Belediye Sarayı’nın Büyük Borsa Salonu’nda, ev kadınlarının hazırladığı yemekler konuklara ikram edildi. Ayaklı masaların etrafında sohbet eden katılımcılar, keyifli bir ortamda etkinliği tamamladılar.     Değerli arkadaşlarım, 20.11.2025 günü Lübeck Belediye sarayında gerçekleştirdiğimiz ''Türkiye'de Alman İzleri'' konulu konferansımızın basın duyurusunu bilgi ve değerlendirmelerinize sunuyorum. İçten sevgi ve selamlarımla Remzi Uysal TÜRGEM Yönetim Kurulu Lübeck, 25.11.2025  
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2025 -Cuma

BASIN BİLDİRİSİ “TÜRKİYE’DE ALMAN İZLERİ” KONULU KONFERANS LÜBECK’TE GERÇEKLEŞTİ


BASIN BİLDİRİSİ

“TÜRKİYE’DE ALMAN İZLERİ” KONULU KONFERANS LÜBECK’TE GERÇEKLEŞTİ


“Türkiye’de Alman İzleri” konferansı, 20 Kasım 2025 tarihinde Lübeck Belediye Sarayı’nın görkemli Audienz salonunda, Lübeck Valisi ve TÜRGEM’in Şeref Üyesi Sayın Henning Schuman’ın himayelerinde gerçekleştirildi.

Yoğun katılımın olduğu konferansta, Hamburg Başkonsolosluğu’nu temsilen Konsolos Yardımcısı Mücahit Yılmaz da hazır bulundu.

Konferansın sunuculuğunu Alexander Woischaetzke-Jeske üstlenirken, açılış ve selamlama konuşmasını Vali Henning Schumann yaptı.

Schumann konuşmasında:
“Bu önemli bulduğumuz konferans için Lübeck Sarayı’nın Audienz salonunu memnuniyetle açtığımızı belirtmek isterim. Topluluklar birbirlerinin kültürlerini tanıdıkça insanlar daha kolay kaynaşır ve barış içinde yaşama arzusu güçlenir. Biz de Lübeck’te bunun gerçekleşmesi için çalışıyoruz ve bu tür etkinlikleri severek destekliyoruz.” dedi.
Lübeck Gemeinnützige Kurumu Müdürü ve hekim Prof. Dr. Karl-Friedrich Klotz ile eski Psikopos Karl-Ludwig Kohlwage de birer selamlama konuşması yaptılar.

Türkiye’den davet edilerek gelen İnönü Vakfı 2. Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı ve 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün torunu Ayşe Gülsün Bilgehan’ın katılımı, sadece TÜRGEM için değil, Lübeck tarihi için de önemli bir not olarak yer aldı.

Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesi İsmet İnönü’nün başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Türkiye–Almanya ilişkilerini anlattı.

TÜRGEM Başkanı Remzi Uysal, konferansta “Lübeck’ten Kudüs’e Haçlı Seferi ile Türkiye’ye Göç Eden Almanlar” konusunu ele aldı.

17 yaşına kadar dedesi İsmet İnönü’nün Pembe Köşk’ünde yaşayan Ayşe Gülsün Bilgehan, basında yer almamış bazı ilginç anıları da paylaştı.

Bunlardan biri şu şekildedir:
“İnönü, savaşın başında Bronsart Paşa ile yaptığı bir konuşmayı şöyle anlatır:
Harp’ten sonra ne olacağı sorusuna Alman komutan, ‘Türkiye’yi kazanacağız.’ deyince, ‘Fena halde çarpılmıştım ama kendimi tuttum, ne şekilde olacak diye merak ettim.’ der.
‘Harpten sonra beraber çalışacağımızı düşünmüyorum.’ diye devam eder.

Bronsart Paşa ise niyetini daha açık ortaya koyarak: ‘Anlıyorum, düşünmüyorsunuz ama bu fikri sürdürecek kaç kişisiniz?’ diye sorar.
İsmet Bey’in tarihi cevabı nettir: ‘Kâfi derecede varız.’ ”
Konferansta Remzi Uysal ayrıca günlük basında yer almamış III. Haçlı Seferi’nin Lübeck ile bağlantısını anlattı:
1188 yılında Lübeck’e gelen Kutsal Roma-Germen İmparatoru I. Friedrich Barbarossa, Kudüs’e düzenlenecek Haçlı Seferi için Lübeck gemilerinin askerleri taşımasını talep eder.

O günün Lübeck Senatosu, bazı şartlar ileri sürer. İmparator bu şartları kabul eder ve şehre 30 km çapında bir alanı bağışlar.

1189’da yola çıkan Barbarossa komutasındaki ordu, Konya’ya ulaştığında Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile barış anlaşması yapar.

Ancak 10 Haziran 1190’da Göksu Irmağı’nda yaşanan trajik olayda İmparator Barbarossa hayatını kaybeder. Tarihçiler ölüm sebebi konusunda iki farklı görüş belirtir:
– Yıkanmak için girdiği suda akıntıya kapıldığı,
– Ya da sudan geçerken attan düşüp ağır zırhıyla kalkamadığı.

Remzi Uysal, ikinci görüşün daha kuvvetli olduğunu ifade etti.
Barbarossa’nın iç organlarının Silifke yakınlarında, kemiklerinin ise Lübnan’ın Sur şehrine defnedildiği, bu olayın ardından ordunun dağıldığı bilinir.

III. Haçlı Ordusu’nun Kudüs’e ulaşıp ulaşmadığı hâlen kesin değildir; ulaştıysa bile Kudüs’ü alamadığı tarihçelerce kabul edilir.

1971 yılında, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Göksu Irmağı yakınlarına Barbarossa’nın büyük bir heykelini ve bir kitabe yaptırmıştır.

Ayşe Gülsün Bilgehan, dedesi İsmet Paşa’nın Alman subaylarıyla ilgili “Alman usulü” diye anılan bir anısını da aktardı:
“Liman Paşa ile yaptığımız teftiş ve tatbikat seyahatlerinde Alman subaylarla sık sık bir araya gelirdik. Akşam yemeklerinde süslü sofralarda toplanır, yaver bey sonrasında herkesin yemek masrafını tek tek bildirirdi. Meğer bizde ‘Alman usulü’ denen uygulama buradan geliyormuş!”

TÜRGEM Başkanı Remzi Uysal, Türkiye’ye göç eden Yahudi kökenli Alman bilim insanlarının Türkiye’nin aydınlanmasına yaptıkları katkıları da anlattı.

Şehir planlamacısı ve mühendis Ernst Reuter’in, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Berlin Belediye Başkanı olduğuna dikkat çekti.
Ayrıca Hitler’in temsilcisi Dr. Herbert Scurla’nın Türkiye’den Yahudi kökenli bilim insanlarını geri istemesi üzerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu teklifi kesin bir dille reddettiğini ve Scurla’nın Türkiye’den ayrılmasını istediğini ifade etti.

Konferans sonunda Belediye Sarayı’nın Büyük Borsa Salonu’nda, ev kadınlarının hazırladığı yemekler konuklara ikram edildi. Ayaklı masaların etrafında sohbet eden katılımcılar, keyifli bir ortamda etkinliği tamamladılar.

 

 

Değerli arkadaşlarım,

20.11.2025 günü Lübeck Belediye sarayında gerçekleştirdiğimiz
''Türkiye'de Alman İzleri'' konulu konferansımızın basın duyurusunu bilgi ve
değerlendirmelerinize sunuyorum.
İçten sevgi ve selamlarımla
Remzi Uysal

TÜRGEM Yönetim Kurulu
Lübeck, 25.11.2025

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kalpgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.