Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Hüseyin İlker DUMAN
Köşe Yazarı
Hüseyin İlker DUMAN
 

Star Trek: Section 31

Sinema ile ilgili yaptığım; yakın zamanda yayımlanacak söyleşide de belirttiğim gibi Star Trek benim ilham kaynaklarından biri olmuştur fakat Star Trek: Discovery ile seriye başlasaydım; hayal gücümle kendimi ileri taşımak yerine galiba ters evrimle bir tek hücreli zekâsına geri dönüş yapıyor olabilirdim. Şuna kesinlikle eminim ki Gene Roddenberry bu evreni yaratırken tabii ki para kazanmak gibi derdi vardı. Sonuçta ihtiyaçlar için bu bir gereksinim ama belli ki insanlığa da öyle ya da böyle bir şeyler katmak da istiyordu. Nitekim yaptığı işi bir sanat olarak gören herkesin aklında bu düşünce vardır. Eğer bu düşünce yoksa yapabileceğiniz en tek şey Sektör 31 adlı bir saçmalığı yapmak olurdu. Sektör 31, bana kalırsa Star Trek evrenin en iyi serilerinden olan The Next Generation’ın(Yeni Nesil) yazar ekibinin bir yaratıcılık tıkanması sonucu ortaya çıkan bir virüstün öte bir durum değildi. Bu güzelim ütopyaya sokulabilecek en ölümcül saçmalıktı ve gerçek Trekkie’lar bunu asla benimsememişti. Fakat tüm bunlara rağmen virüs yayılmış nihayetinde de bir kansere dönüştü. Ben kendim de yapım işleriyle uğraştığımdan beridir bir yapımı eleştirirken elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum sonuçta işin arkasında büyük bir emek var. Mamafih ortada yayılan bir kanser de var ve durdurulması gerekiyor. Bu yapım İmdb’den 3.8 almış olsa da benim gözümde ederi yalnızca 0.1’dir. Belli ki bir film yapalım elimizde oskarlı oyuncu da var diyerek ilkokul seviyesindeki bir yazara senaryoyu yazdırmışlar. Bilim kurgu adına birkaç güzel şey görsekte, yönetmenlikten oyunculuklara, oradan filmin renklendirmesine kadar her şey berbat. Senaryo vasat, diyaloglar, espriler, göndermeler kötü. Konu için ne diyebilirim diye düşünüyorum; tek aklıma gelen ajan hikayesinin ikinci sınıf bir bilim kurgu ile birleşmesi olabilir. 90’ların ve 2000’lerin vasat bilim kurgu filmlerinden hiçbir farkı olmayan, kesinlikle izlenmemesi gereken boş bir yapım.
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2025 -Çarşamba

Star Trek: Section 31

Sinema ile ilgili yaptığım; yakın zamanda yayımlanacak söyleşide de belirttiğim gibi Star Trek benim ilham kaynaklarından biri olmuştur fakat Star Trek: Discovery ile seriye başlasaydım; hayal gücümle kendimi ileri taşımak yerine galiba ters evrimle bir tek hücreli zekâsına geri dönüş yapıyor olabilirdim.

Şuna kesinlikle eminim ki Gene Roddenberry bu evreni yaratırken tabii ki para kazanmak gibi derdi vardı. Sonuçta ihtiyaçlar için bu bir gereksinim ama belli ki insanlığa da öyle ya da böyle bir şeyler katmak da istiyordu.
Nitekim yaptığı işi bir sanat olarak gören herkesin aklında bu düşünce vardır. Eğer bu düşünce yoksa yapabileceğiniz en tek şey Sektör 31 adlı bir saçmalığı yapmak olurdu.

Sektör 31, bana kalırsa Star Trek evrenin en iyi serilerinden olan The Next Generation’ın(Yeni Nesil) yazar ekibinin bir yaratıcılık tıkanması sonucu ortaya çıkan bir virüstün öte bir durum değildi. Bu güzelim ütopyaya sokulabilecek en ölümcül saçmalıktı ve gerçek Trekkie’lar bunu asla benimsememişti. Fakat tüm bunlara rağmen virüs yayılmış nihayetinde de bir kansere dönüştü.

Ben kendim de yapım işleriyle uğraştığımdan beridir bir yapımı eleştirirken elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum sonuçta işin arkasında büyük bir emek var. Mamafih ortada yayılan bir kanser de var ve durdurulması gerekiyor.

Bu yapım İmdb’den 3.8 almış olsa da benim gözümde ederi yalnızca 0.1’dir. Belli ki bir film yapalım elimizde oskarlı oyuncu da var diyerek ilkokul seviyesindeki bir yazara senaryoyu yazdırmışlar. Bilim kurgu adına birkaç güzel şey görsekte, yönetmenlikten oyunculuklara, oradan filmin renklendirmesine kadar her şey berbat. Senaryo vasat, diyaloglar, espriler, göndermeler kötü. Konu için ne diyebilirim diye düşünüyorum; tek aklıma gelen ajan hikayesinin ikinci sınıf bir bilim kurgu ile birleşmesi olabilir.

90’ların ve 2000’lerin vasat bilim kurgu filmlerinden hiçbir farkı olmayan, kesinlikle izlenmemesi gereken boş bir yapım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kalpgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.